Rümeysa Çamdereli

"İnadına barış" diyen siyasetçi: Sırrı Süreyya Önder kimdir? - Medyascope Sırrı Süreyya Önder, Türkiye siyasetin en kendisine has isimlerinden biri. Önder'in Adıyaman'dan başlayan hayat hikâyesini yazdık.

“İnadına barış” diyen siyasetçi: Sırrı Süreyya Önder kimdir?

Küresel köyden çoklu krizlere: Dünya nereye gidiyor? - Sivil Sayfalar Son 20 yılda dünyanın bu hızlı değişimi sırasında sivil toplum yaşadığımız dünyayı, değişimleri, fırsatları ve tehditleri görebildi mi? Belki de daha önemli soru, sivil toplum bütün bunları umursadı m...

Ersin Tek yazdı :
"Toplumsal hareketler gerçek bir değişim için çaba gösterirken veya hiç değilse bir direnç gösterirken kıçı dışarda kalmış bir devekuşu gibi kafasını kuma gömen bir sivil toplum gerçeğini yok sayacak mıyız?"

www.sivilsayfalar.org/2025/04/28/k...

"Diktatör Erdoğan" pankartı taşıdığı için tutuklanan 22 yaşındaki kalp ve böbrek hastası Esila'nın babası:

"Kızımı bırakın, beni alın!"

'If civil society doesn’t speak now, we risk having nothing left to defend in just a couple of years' ‘If civil society doesn’t speak now, we risk having nothing left to defend in just a couple of yea... The recent arrest of Ekrem İmamoğlu, Istanbul’s mayor and the opposition’s presidential candidate for the next general elections, triggered the biggest wave of protests Turkey has seen since the 2013 ...

Kısaca: Şimdi değişimi yaptık yaptık. Sonra geç olacak. Sözüm özellikle sivil topluma✌🏼

lens.civicus.org/interview/if...

İklim Öncüleri Değişimin İklimi Projesi - Sivil Sayfalar Diyarbakır ve/veya çevre illerde yaşayıp, çoklu krizlere karşı harekete geçmek ve değişime öncülük etmek isteyenler başvurabilir.

İklim Öncüleri Değişimin İklimi Projesi
Diyarbakır ve/veya çevre illerde yaşayıp, çoklu krizlere karşı harekete geçmek ve değişime öncülük etmek isteyenler başvurabilir.

www.sivilsayfalar.org/2025/04/24/i...

Hatay Samandağ’da kendine ait tapulu alanın acele kamulaştırma kapsamına alındığını söyleyen Zarife Teyze:

“Oğlum burayı alabilmek için 25 sene çalıştı. 6 Şubat depremlerinde gelinimle beraber vefat etti. Hangi vicdan gelip burayı benden alacak?”

Velilerden biri de benimdir belki, kim bilir :)

Gazze ve hicret | Taha Kılınç Geçtiğimiz cumartesi günü (5 Nisan), sabah namazından hemen sonra, hepsi de İslâm coğrafyasıyla sıkı münasebet içinde bulunan kıymetli insanlarla bir istişare halkasındaydık. Temel müzakere konumuz, G...

Filistin’de yıllardır süren işgal nedeniyle göç etmek zorunda kalan kişilerin tecrübesini “hicret” gibi kavramlarla yumuşatmak mide bulandırıcı. Hicret ancak “eve dönüş” olanağı için emek verildiğinde meşru olabilir. O masaya kim vuracak o eli cidden? Ben mi?

www.yenisafak.com/yazarlar/tah...

Öğretmenler için Destek Çemberi - Sivil Sayfalar Gündemle ilgili Çocukların Duygu Durumu Hakkında Öğretmenler için Destek Çemberi

Gündemle ilgili Çocukların Duygu Durumu Hakkında Öğretmenler için Destek Çemberi

Etkinlik Zamanı: 16 Nisan Çarşamba, 19:00 Çevrimiçi
Kolaylaştırıcılar: Ceren Suntekin&Naci Emre Boran

www.sivilsayfalar.org/2025/04/08/o...

Faili 'hala' meçhul: Cezaevinden yeni çıkan Hizbullahçı, Kuriş ve Sincar'ın katili mi? | Büşra Cebeci Get more from Büşra Cebeci on Patreon

Keşke çıkan Hizbullahçılardan biri dediğiniz gibi Konca Kuriş'in katili olsaydı da "Katil en azından 27 yıl cezaevinde yatmış" deseydik. Katilin kim olduğunu bilmiyoruz ki mahkum mu özgür mü bilelim. Konca'nın faili 'hala' meçhul, cinayeti hala karanlık.

www.patreon.com/posts/faili-...

Demokrasi için Sivil Toplum Kampanyası Başladı - Sivil Sayfalar İmza atan kişi ve kurumların mail adreslerini kontrol etmelerini rica ederiz.

Sivil Sayfalar ve YADA Vakfı çağrıcılığındaki Demokrasi için Sivil Toplum kampanyası çalışmalarına başladı. Kampanya çağrısına destek isim ve kurumlar, kampanya bileşenleri ilk toplantılarını yaptı.

Yediğim ilk linçten beri Twitter boykotu yapıyordum kendi kendime. Bakalım burasının ömrü ne kadar olacak :) İlk paylaşımımı Saraçhane’de direnen gençlerin hayat enerjisine yaklaşmak için yaptığımız kolektif Spotify listesiyle yapayım: open.spotify.com/playlist/79V...

Elektriğe %25 zam yapılmış. BOYKOTU BÜYÜTMELİYİZ.

Gazeteci Öznur Değer tutulduğu cezaevini anlattı: Psikolojik baskının merkezi Mardin’in Kızıltepe ilçesindeki ailesinin evine 7 Şubat'ta yapılan baskınla darbedilerek gözaltına alınan ve ardından "zincirleme örgüt propagandası" iddiasından tutuklanan JINNEWS müdürü Öznur Değer, tutuklama sürecinde yaşadıklarını Mezopotamya Ajansı'na (MA) gönderdiği mektupla anlattı. Tutuklanmasının ardından Mardin E Tipi Kadın Kapalı Cezaevine gönderilen, ardından ise ailesine ve avukatlarına haber verilmeden 26 Şubat'ta Erzincan Kadın Kapalı Cezaevine sevk edilen Öznur Değer, tutuklanmasını "bir intikam operasyonu" olarak değerlendirdi. Mektubunda, Özel Harekât Polislerince evine ailesinin evine yapılan baskınla kapılarının kırıldığını, darbedilerek kelepçelendiğini hatırlatan Öznur Değer, gözaltı anından cezaevine getirilene kadar sistematik bir işkenceye maruz kaldığını ifade etti. Öznur Değer, mektubunda "Evin basılma biçiminden gözaltına alınma şekline ve tutuklanma kararına kadar sistematik bir işkence boyutu vardı. Midyat'ın intikamını bir şekilde alacaklardı. Tutuklanmam bir öç alımın ötesinde, hukuk ile izah edilecek hiçbir durum yok" ifadelerini kullandı. Öznur Değer, mektubunda tutuklanma sürecinin bir kadının ve gazetecinin, üniformaya sığdırılan ahlaksızlığa verdiği haklı tepkiye karşı bir "intikam operasyonu olduğu" değerlendirmesini yaptı. 'İddianame değil polis fezlekesi' Hakkında hazırlanan ve Mardin 2'nci ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul eden iddianameyi eleştiren Öznur Değer, mektubunda, "İddianame demeye bin şahit. X hesabımdan iddianame hazırlamaya çalışmışlar. İddianame yerine 'polis fezlekesi' demek daha makul" diye belirtti. Mektubunda, iddianamenin, kendisinin yaptığı haberin paylaşılması, Yeni Yaşam Gazetesi, Mezopotamya Ajansı (MA) ve JINNEWS haberleri ile öldürülen gazetecilerle ilgili paylaşımlarından oluştuğunu dile getiren Öznur Değer, suçlamanın hukuksuzluğunu, "Hukuki anlamda savunma gerektirecek hiçbir şey yok" sözleriyle özetledi. Mektubunda, ilk duruşmanın 22 Mayıs'ta görüleceğini hatırlatan Öznur Değer, "tutuklanma kararının talimatla" olduğunu dile getirerek, kararı veren yargıçların vicdanlarının sızlamayacağını, ancak böylesi bir dosyada yargılama yapacak heyete, sabır dileğinde bulundu. 'Cezaevi tecrit sistemli bir tarzda' Mektubunda, cezaevindeki ihlallere değinen Öznur Değer, bulunduğu cezaevinin Türkiye'nin ilk yüksek güvenlikli kadın cezaevi olduğunu, 4 koğuşun bulunduğun, ancak iletişim imkanlarının yok denecek kadar az olduğunu aktardı. Öznur Değer, mektubunda şu ifadeleri kullandı: "Koşulları fiziksel olarak zorlayıcı ve tamamen tecrit sistemli bir tarzda. Sohbet yok. Tek etkinlik saz kursu, onda da 6-7 arkadaş çıkabiliyor. Her koğuşta yan yana dizili 6 küçük oda var, hücre tipli ve akşam 22.00'de odaların kapısı otomatik kapanıyor. Gece başına bir şey gelse, yanı başındaki arkadaşın sana müdahale edemez. Çünkü odasında kilitli." Mektubunda bulunduğu cezaevinin "Burası psikolojik baskının merkezi" diye tanımlayan Öznur Değer, "Cezaevi bildiğiniz gibi. İyiye giden bir şey olmadığı gibi alfabenin tüm harflerinde açılan cezaevleri bir öncekini aratır noktada" değerlendirmesi yaptı. Öznur Değer, mektubunda cezaevinde medya erişiminin oldukça kısıtlı olduğunu, ana akım medya dışında yalnızca Halk TV'yi izleyebildiklerini de belirterek, "O yüzden kritik süreci dar olanaklarla izleyip yorumlamaya çalışıyoruz" ifadelerini kullandı. Tüm baskılara rağmen moralli olduğunu ifade eden Öznur Değer, mektubunu şu ifadelerle sonlandırdı: "Genel olarak durumum iyi. Oldukça moralliyim. Süreci iyi değerlendirmeye çalışıyorum. Daha çok okuyorum. Yaptığımız tek şey; halkın sesini, çığlığını, isyanını duyurmak. O nedenle en büyük temennimiz halkın, toplumun özgürlükle buluşması." (MA)

Tutuklu JINNEWS müdürü, Öznur Değer, tutuklama kararının ardından sistematik işkence maruz kaldığını belirterek, "Bir öç alımın ötesinde, hukuk ile izah edilecek hiçbir durum yok" dedi https://www.evrensel...