Kadın mücadelesini, bir kadının her hareketiyle gurur duyacak şekilde işleyen bir dizi Kıskanmak. Özgü Namal Seniha’yı o kadar hissederek canlandırmış ki, ekran başında benim içimde intikam çanları çalıyor. Bu arada Aslıhan Hoca da artık bir anadır bizim için. #kiskanmak

Bir film: Bitter Moon
Bir yönetmen: François Ozon
Bir aktör: Adrian Brody
Bir aktris: Natalie Portman
Bir dizi: Peaky Blinders
Bir şarkı: Roxanne- The Police
Bir ressam: Gustav Klimt
Bir şehir: Lizbon
Bir şiir: Çok Uzun Bir Gündü Aşka Dönüyordum

Aile evinde mütemadiyen Halk TV ve Sözcü Televizyonu açık. Bu işler böyle; Çanakkale’ye gelince damardan sekülerizm takviyeni alır, zaten sana doğuştan yüklenen muhalif değerlerini yükseltir, geriye öyle dönersin. İyi ki!

Kaybolduğun derinliklere indiğin vakit, yüzeye ulaşman için çaba gösteren ve nefesini seninle paylaşan biriyle yolun kesiştiyse, hayata karşı attığın kulaçların daha güçlü olmaması imkansız. Varmak istediğin noktaya da boşa çekilen küreklerden bin kat hızlı gideceğin aşikar.

Çapkın olmak bir ego problemidir. Gerçek anlamda kalitenin zeka- dinginlik sahibi, huzur ve güven veren, sevgisinin yanında saygıyı da esirgemeyen, sadakat duygusu körelmemiş kişiler olduğunu anlamak için belirli bir yaşam tecrübesi gerekiyor. Bizde bazı yollar çoktan yüründü.

TikTok’ta Çinli, Koreli, Japon başrollere Türk isimleri verilerek dublajlanan Anka Kuşunun Dönüşü, Elmas Kocamın Aşkım gibi saçmasapan ama en heyecanlı yerinde kesilen dizilerin ağına takıldım. İki gündür bu kara büyü ile yaşamaktayım. Deneyimlemeden bilemezsiniz, çok fena sarıyor.

New York´ta üç günlük bir lezzet tufanı

Şalom’daki köşemde bu hafta gastronomiyle nabzı atan New York’un alanındaki en görkemli etkinliklerinden New York Restaurant Show 2025’i, Brooklyn’de tanıdık bir mahalledeki organik hazineyi ve normal doğum tartışmaları hakkındaki fikirlerimi okuyabilirsiniz.
www.salom.com.tr/koseyazisi/1...

Yorgun bir insan, her zaman alabileceğinin daha azıyla yetinir.

Bütün bu davaların asıl savcısı olan kişiye sesleniyorum;

Seni mertçe yarışa çağırıyorum.

Korkma gel yarışalım.

Sandıkta bu aziz millet kararını versin.

Millet cesaretli ve mert olanı sever.

Var mısın?

Sevgi, sahip olunup harcanan bir şey değil; emekle büyütülen bir hazinedir.

Bireyi ruhen ele geçiren paranoyaların, bununla da yetinmeyip kendi kraliyetlerini ilan ettiği ve söz konusu kişiyi kıvrandırdığı anlar var. İşte bu içsel saldırılara karşı zafer kazananlar, her türlü zorluktan kurtulma gücüne sahiptir.

Körü körüne inanılan/ bağlanılan, yoruma/ eleştiriye kapalı, herhangi bir zümreyi memnun etme coşkusu ya da mahcup etmeme esareti ile yapılan her şeyin insan ömründen çaldığı gerçeğiyle mücadele edebilen kişi mutlu olur.

Eğer uygun koşullarda muhafaza ederseniz; kelebekler karnınızda bir gün değil, yıllarca yaşayabiliyor.

Çaya bandırılıp tatlar birbirini tamamladığında daha leziz bir hale geleceği düşünülürken, yarısı bardağın dibini boylayan, kaşıkla yüzeye çıkarılsa da aynı diriliği koruyamayan bisküviler gibisin. Heves kırıyorsun.

Şu ahir ömrümün dilaltı B12 vitamini kullandığım bölümünden merhaba. Keşke faydalı bilgileri unutacağıma egolarımı, travmalarımı, beni derde salan anılarımı unutsaydım. Belki o zaman bir işe yarardı.

Colin From Accounts harika bir Avustralya komedisi. Hikayemizde normal şartlarda bir araya gelmesi mümkün olmayan iki karakterin yolları, sevimli bir köpeğin de dahil olduğu ilginç trafik kazasıyla bir daha ayrılmamacasına kesişiyor. Duygu, şefkat, kahkaha, dostluk iç içe geçmiş. İyi hissettiriyor.

Bir kar küresinin içi gibi huzur dolu olsam keşke hep. Huzura bulanmış olan dışarıya da yansıtır bu duyguyu. Düşünmesi dahi sıcacık.

Yalan dolu ilişkilere maruz kalıp, bir şeylere inanma/ tutunma arzusundan dolayı karşımızdakilere şans üstüne şans vererek kendimizi koruyamıyor olmamız biz hassas kalplerin en büyük laneti herhalde.

Hayatla ilgili beni heyecanlandıran çok fazla şey yok ama bazı meseleler var ki bir ağaç misali... Dallarının ne kadar yükseğe ulaştığını göremiyorum. O yüzden tırmanmak delice keyif veriyor. Bir şehri ilk defa görmek gibi.

Saçmalamanın ve saçmaladığını farketmenin, buna rağmen de devam etmenin insan psikolojisinde yarattığı aptalca huzur/ heyecan karışımı hislerin hastası olduğunu söylemiş miydim? Özellikle yeni filizlenmiş bir flört esnasında çok güzel oluyor.

Yaş aldıkça geçmişe dair bazı cesaretlerin, yeteneklerin bir bir içinizden çekilip yerine yeni olgunluklar, umutlar, yerli yersiz yorgunluklar ve yaşama dair en küçük bir enerji parıltısına sıkıca tutunma arzuları konduğunu izliyorsunuz. Sinemadaki duayen oyuncular misali.

Söz konusu mavi boncuksa, dağıtım ağı geniş olmayanlar tercih sebebidir.

Birbirine renk veren baba-kızdan yepyeni sergi!

Sanatın yaşayan efsanelerinden 'Resmin Şairi' Devrim Erbil ve kızı Renk Erbil'in 'Winter Tale' sergisi ile Gabriel García Márquez'in başyapıtı 'Yüzyıllık Yalnızlık'ın Netflix tarafından uyarlanan dizisi hakkındaki köşe yazım bu haftaki Şalom'da.

www.salom.com.tr/koseyazisi/1...

Aniesi ve Şakir Paşa’nın her sahnesi, yengesine aşık olan bir Behlül ve kendini bu yasak aşka kaptıran Bihter’i hatırlatıyor. Aniesi güce aşık bir kadın, ışık gördüğü noktada durmayacak gibi. Kendi elleriyle onu bu sona hazırlayan İsmet’e üzülmemek işten değil. #ŞakirPaşaAilesi

Kayıp bir eşya bürosuna gittiğimizdeki umut ve çaresizliklerle arıyoruz belki de yakalamamızın hiçbir zaman mümkün olmayacağı samimiyetleri. Zihnime #YılmazErdoğan güncellemesi indirmişim gibi bir gece.

İstanbul’dan zorunlu hizmetini yapmak için ıssız bir köye atanan öğretmen gibiyim şu anda. Kalabalıklar arasından çıktığım için huzurluyum ama okulda ilmîmi aktarabileceğim öğrenci yok. Bluesky’dan ilk izlenimler. #bluesky

'Neye odaklanırsan onu büyütürsün' sözünü hatırlattı çok sevdiğim biri. Birbirinin peşi sıra koşan karanlık hisleri kenara atıp, mutluluk verenlere teslim olmayı tercih edebilirsek eğer, kapı ağzında bekleyen huzuru içeri misafir edebiliriz gibi.

Gecenin karanlığında aklımda dönen rengarenk bir sirk var.