taşlar yerine oturmuyor; taşlar bozuk...

kim derdi ki seninle... yani kim derdi ki selo'nun özgürlüğü bahçeli'nin ittirmesiyle olacak? aihm filan demeyin, biz de takan yok onları... belki bahçeli dedi diye, belki...

mide bulandırıcı şeylerden uzak durmalıyız...

platin nedir, nasıl alınır?

plajın bir köşesinde olta atan teyzeyle az ileride denize giren adamlar burada olta atamazsın, atarım diye atıştı, bu sefer adamlar haklı yalnız...

"bunun siyasi çıktısı ne olacak?" diyor; çiçekçideki printer cihazında basılan kağıda "çıktı" diyen esnaf ağzıyla çokbilmişlik taslamak prim yapıyor mu ortamlarda?

sesini mi kapatmışlar, mikrofona sabotaj mı yapmışlar; yoksa ya hiç olur mu öyle şey?

insanın kafası sucuklu yumurtayla yok yok sadece kahve arasında gidip gelir mi ya? halbuki şöyle üç çeyrek izmir usulü yumurtalı karışık... yok be sadece kahve...

aaa? n'oldu ki gece, silinecek şeyler filan?

o zaman hiç görünmez, göze zarar.. (başka gözün uyarısı)

chp de girdiğine göre komisyonun adı "cumhurbaşkanı adayımıza özgürlük komisyonu" olsun...

püffj... x çöktü yine, acayip çöktü bu kez, sayfaya ulaşılamıyor ama gelir herhalde yazıyor...

yüksek lisans diploması da iptal. doğum belgesini ve nüfus kaydını da iptal ederseniz tamamdır; o zaman mesele kalmaz işte...

insan bu yangınlar karşısında thk'nın dev sarı uçaklarını özlüyor tabii...

ortada isim yok ama "değerli" isimmiş. odun sanıyor bunlar insanları...

karanlığın masalını anlat bana...

akıl evreni bize ters zaten... yani istikamet olarak...

eskiden rakı sürerdik kollara, bacaklara... artık öyle kolonya gibi kullanamıyoruz...

dolar 1 lira olmadan nereye ya?

işin güzel yanı insan hakları ve eşitlik kurumu diye bir yerin başkanının adını zırt pırt duymayacağız, her aklına geldiğinde bize artistlik yapamayacak, eski günlerini özleyecek ama hızla karanlığa gömülecek...

grok'a soruşturma filan derken kapatırlar orayı; yine herkes buraya...

haberlerini sevmediğin televizyon kanalını kapatmak filan... daha ne ilkellikler göreceğiz bakalım?

izmir, antalya, hatay, bilecik, her yer... 27 uçakla müdahale ediliyormuş, bilmem kaç helikopterle ama thk'nın uçakları da satışa çıkmış filan... lan her yıl biz aynı tartışmaları yapıp, ülkenin yanmasını ağlayarak izlemek zorunda mıyız? gereken ne ise yapsanız ya?

yuhhj, nefret suçu diyorlar, peygambere saldırı diyorlar, islamofobi diyorlar.... olm biz başka karikatür mü gördük, size başka bir şey mi gösterdiler, nerede var bu dedikleriniz?

hayır; kılıçdar'ı filan boşuna heveslendirdiler, o da bunlar gerçekten onu seviyorlar sanıyor. bence butlan filan bir şey çıkmayacak zaten; her şey herkesin birbirine düşürüp aradan sıyrılmak için ama gel de bunu kılıçdar'a anlat işte...

ulan mahkeme bi şey demeden eski başkan, yeni başkan, kılıçdarcılar, ekocular, eski başkanlar filan diye birbirine girdiğine göre ertele mahkemeyi, zaten mahkemenin karar vermesine gerek kalmadan bitirirler bunlar partiyi, yesinler birbirlerini diye karar vermişler anlaşılan...

arkadaş bu chp'nin delegeleri denen isimler hayalet mi? bunlar birlikte bir açıklama yapıp "kardeşim ne rüşveti, ne parası, ne hediyesi, ne pavyonu; biz hiç kimseden tek kuruş almadık oyumuzu satmak için" dese ya... neden herkes duruma göre pozisyon alma derdine düşmüş?

bilmiyorum ama öyle bir şey olsa da butlan çıkarsa ihraç vs de yok hükmünde sayılır, iş yine kılıçdar'a kalır... labirent hep ona çıkıyor...;s

"mahkeme getirmeye çalışırsa" diye bir şey yok ki; mahkeme kayyum diye kılıçdar'ı, kabul etmezse başkasını görevlendirir. o gelen de kurultaya götürür ama uzun sürer. kılıçdar gelirse daha uzun sürer diyorlar... ama ya mahkeme ince'ye verirse?

dosyayı "rüşvet" bahanesiyle ağır cezaya göndermek de başka bir boyut artık. "rüşvet" dediğine göre chp delegeleri devlet memuru filan herhalde, yoksa n'alaka kardeşim?...