Verda Varan

Maskot Değişmedi
Orijinal Snuggle ayıcığı, Türkiye’de de “Yumoş Ayıcığı” olarak aynen kaldı. Yani görsel kimlik aynı kaldı, sadece isim değişti.

Yerelleştirme Stratejisi
“Yumoş” kelimesi Türkçe’de hem ses hem anlam olarak “yumuşaklık” çağrışımı yaptığı için mükemmel bir seçimdi. Böylece ürün, sadece bir temizlik ürünü değil, evin sıcaklığını ve yumuşaklığını simgeleyen bir ikon haline geldi.

Türkiye’ye Gelişi: 1990’lar
1990’ların başında Unilever, Snuggle markasını Türkiye’ye getirdi. Ancak “Snuggle” ismi Türk tüketiciler için telaffuzu zor ve yabancıydı. Bu yüzden marka adı “Yumoş” olarak uyarlandı.

Orijinal Marka: Snuggle
Snuggle, 1983 yılında Amerika’da piyasaya sürülen bir çamaşır yumuşatıcısı markasıdır. Markanın maskotu olan sevimli ayıcık, kısa sürede büyük bir sembol haline geldi.

Çok sağ olun.. hepimize…

Çok teşekkür ederim… Umarım artçılardır ve daha kötüsü olmaz

Çok teşekkür ederim vallahi öyle:(… Kütahya Simav’da olmuş 4.5

Arkadaşlar Bursa’da deprem mi oldu bana mı öyle geldi??? Kaygıdan uyuyamıyorum…

Bu zamanlarda en çok ihtiyacımız olan duygu…

Güzel düşünceleriniz için çok teşekkür ederim, hepimize geçmiş olsun. İstanbul gerçekten her açıdan yaşanmaz bi şehir oldu. Bakalım, bir yön vermeye çalışacağım… 🙂 Çok selamlar gönderdim

Hahaha çok teşekkür ederim:) Gerçekten çok kaliteli ve keyifli bir sohbet oldu, ben de sizi tanıdığıma çok memnun oldum. Siz de çok yaratıcı paylaşımlar yapıyorsunuz, e o zaman bundan sonra biz de takipteyiz. 🥳

Ama en azından samimiyetle paylaşabiliyoruz, bu da tesellisi mi bilmiyorum ama en azından bir şey olmalı. :)

Rica ederim, iyi ki de paylaştınız. Her insanın bir tavrı, mizacı, imzası var o da dünyaya renk katar. 🙂 Ben yazdıklarınızdan her şeyden önce ne kadar duyarlı bir insan olduğunuzu düşündüm. O “keşke”leri de hissettim. Keşke keşke demek zorunda olmasak… +++

Söylediklerinize katılmamak elde değil, çok teşekkür ediyorum her kelimesi için… Ne yazık ki bu, tam da şu iki görüş arasındaki uçurumda yaşamak zorunda olanın derdi en çok. Ve şu tartışmadan bile aslında insanların fikren bile olsa rahatlayacak bir liman aradığı sonucu çıkıyor. 🙂

Ne güzel demişsiniz… Sözden çok eylemin lazım olduğu zamanlar bunlar. Sevgiler… 🌹 @slmyldz1.bsky.social

Lütfen tek bir bilim insanını değil her bilim insanını dinleyin ve DAİMA hazırlıklı olun.

Matematik hesaplar üzerinden, hele ki insan yaşamı söz konusuysa yapılan hiçbir tartışma kesinlik taşıyan sonuç vermez. Ama her şeyi yarıştırmaya alışmış bu sistem bilimi bile iddia haline getirmekten geri kalmıyor ne yazık ki. Üzücü…

Ülkede çok değerli bilim insanları var, evet hepsinin görüşü farklı ancak bu verilerden birini dinleyip ötekini çürütmeye değil, bu verileri birleştirerek bir perspektif oluşturmaya ihtiyacımız var.

Saat başı sallanıyoruz, daha şu postu yazarken bile bildirim gelmeye devam ediyor; bunlar olurken bir taraf kaygıları susturmaya, diğer taraf da var olan kaygıyı alevlendirmeye yönelik paylaşımlar yapıyor. Gerçek şu ki: haklı olmanız kimseyi kurtarmayacak.

Ya arkadaşlar deprem gibi bir potansiyel üzerinden niçin bilim adamı yarıştırılıyor? Büyük Marmara Depremi düşük bir olasılıksa bu olasılığı görmezden mi geleceğiz? Ya da hayatta düşük olasılıklı görülen olayları olmuyor/olmayacak mı sayacağız?

🤖 Yapay zekaya sordum: “Bursa’da bu iki deprem ne anlama geliyor? Gerçekten rahatladık mı, yoksa fırtına öncesi sessizlik mi?” Cevabı düşündürücü:

Bu ücretsiz uygulama en ufak sarsıntıları bile uyarı veriyor lütfen indirin ve bildirimleri açık tutun. #deprem

iOS pişmanlıktır… Bu hayati durum bildirimleri ne işe yarıyor? #deprem

Bu bile Android’e geçmek için bir sebep. Öyle yeni model iPhone’lara hiç boşuna heves etmeyin. #deprem #ios #android

DEPREM UYARILARI

İPhone kullananlar

Ayarlar>Bildirimler>en altta Hayati Uyarı Bildirimleri

Android kullananlar

Ayarlar>Güvenlik ve Acil Durum-Deprem Uyarıları(cihaza göre değişir adı) bu bölüme girip aktifleştirin ve Google konum hassasiyetini de etkinleştirin.

Cevapları alalım? 🤔

Düşün ki o bunu okuyor. Ne yazardın?

20
“İçimden bir ses öyle dedi” (Intuition Bias)
İç ses güzel şey…
Ama bazen o ses, korkularınla konuşuyor olabilir.
Beyin geçmiş travmaları, kaygıları, arzuları karıştırıp “sezgi” diye sunar.
Her iç ses doğruyu söylemez.
Dinlemekten zarar gelmez, ama kendini kaptırma sakın. :)

19
“Daha önce de haklı çıkmıştım” (Overconfidence Bias)
En tehlikelisi “Ben bunu bilirim” özgüveni.
Geçmişte birkaç kez doğru tahmin yaptıysan, artık kendini kahin sanabilirsin.
Valla ben istatistiklerin yalancısıyım:
Ne kadar eminsen, yanılma ihtimalin de o kadar yüksekmiş. :)

18
“Kötü bir şey hissediyorum, kesin kötü bir şey olacak” (Affect Heuristic)
Duygun neyse, kararı da ona göre veriyorsun.
Gerilmişsen “her şey kötüye gidiyor” sanıyorsun.
Zihin bazen “duygu=gerçek” formülünü yanlış uygular.
Halbuki belki sadece uykusuzsun. :)