Emine Güneş'in karşılanma konuşması içimdeki dilemmayı çok iyi bir şekilde ifade etmiş.
08.10.2025 06:45 — 👍 1 🔁 0 💬 0 📌 0@dlkkrhsn.bsky.social
Fachärztin für Kinder- und Jugend Medizin/ Psychiatrie/ Schwerpunkt: Migration und Krieg Traumata
Emine Güneş'in karşılanma konuşması içimdeki dilemmayı çok iyi bir şekilde ifade etmiş.
08.10.2025 06:45 — 👍 1 🔁 0 💬 0 📌 0bir ses olduğu için, gözleri zulme, doğru ifadeyle soykırıma çevirdiği için kıymetli.
07.10.2025 18:20 — 👍 1 🔁 0 💬 3 📌 0Biliyorum canım kadın, serzenişim, Türkiye katılımcıları ile sınırlı değil. Yapılan şey büyük ama zafer gibi kutlanabilecek bir çözüm değil. Filistin'deki gerçeği anlamak için görmüş olmak gerek. Ki görenler ben gibi düşünüyor. Yapılan her şey zulüm bitmeden denizdeki kum dahi değil ve fakat global
07.10.2025 18:20 — 👍 1 🔁 0 💬 1 📌 0Global Sumud Filosu'nda yer alan, Filistin halkına destek vermek isteyen ve Gazze'ye insani yardım paketlerini ulaştırılmaya çalışanların yaptığı gerçekten saygıyı hak ediyor.
Zihnimdeki dilemma kıskacı ise şu noktada devreye giriyor;
uzunolduyine.blogspot.com/2025/10/dile...
"Evet kendimi bir güvercinin ruh tedirginliği içinde görebilirim, ama biliyorum ki bu ülkede insanlar güvercinlere dokunmaz.
Güvercinler kentin ta içlerinde, insan kalabalıklarında dahi yaşamlarını sürdürürler.
Evet biraz ürkekçe ama bir o kadar da özgürce."
Hrant Dink, 19 Ocak 2007, Agos
Dünyanın birçok yerinde sanatı ve sanatıyla ne anlatmaya çalıştığı bilinse de, 2021 yılında BBC'nin "Yılın 100 Kadını" listesinde yer alsa da, İran doğumlu olduğu için iltica talebi karşılık bulmamış.
19.08.2025 21:31 — 👍 1 🔁 0 💬 0 📌 02021 yılında Taliban yönetimi ele alınca işine son verilmiş. Başta ülkede kalıp kadın hakları için mücadele etme kararı almış ardından çevresinin baskısıyla Avrupa'da bazı ülkelerde sığınma talebinde bulunmuş.
19.08.2025 21:31 — 👍 1 🔁 0 💬 1 📌 0Dünyanın bir çok ülkesinde (ABD, Almanya, Norveç, Danimarka, Vietnam, İtalya, İsviçre, Hindistan) sergileri olmuş ve ödüller kazanmış. Kabil Üniversitesi'ndeki eğitiminin ardından akademik kariyer için üniversitede kalmış. Öğretim görevlisinden profesörlüğe kadar ilerlemiş.
19.08.2025 21:31 — 👍 1 🔁 0 💬 1 📌 0Biyografisini okumuştum, yanlış bilgi vermemek için tekrar baktım. Shamsia Hassani İran'da doğmuş, İran'da sanat okumasına izin verilmeyince ailesi 2001 yılında tekrar Afganistan'a dönme kararı almış. 2009 yılında Kabil Üniversitesi Güzel Sanatlar bölümüne girmeye hak kazanmış.
19.08.2025 21:31 — 👍 1 🔁 1 💬 1 📌 0Bir kase kuş lokumunun ömürlük hatırı vardır..
🕊
🕊🩷
Ve fakat her şeye rağmen; umutta, kuşlarda, kuş lokumunda, bazen sevinçte bazen hüzünde bileşen, mesafeleri yok sayan gönüller de var..
Benzer hislerle yazdım sanırım...
12.08.2025 16:24 — 👍 1 🔁 0 💬 1 📌 0Sözcükleri, cümleleri toparlama çabası gösterilmemiş bir iç dökme oldu..
Neyse, içimden taşanları bir de Kent Şarkıları söylesin; youtu.be/3xoYFIwPwF0?...
Ki Balıkesir depreminde sadece(!) bir kişi öldü diye sevinilmesin, bir katil hak ettiği cezayı aldığı için sevinilmesin, haksız yere, fikrini dillendirdi diye tutuklanan biri özgür kaldı diye sevinilmesin. Gerçekleşen umutlara, eşit yaşantılara, gerçek mutluluklara rengarek, cıvıl cıvıl sevinilsin!
12.08.2025 13:08 — 👍 1 🔁 0 💬 0 📌 0Çünkü çocuklar biz onlara aksini öğretmediğimiz sürece; cinsiyet, din, dil, ırk, renk, sınıf ayırmadan sevmeyi biliyor!
Ve dünyada sevgi ve saygıdan daha güçlü hiçbir yaptırım yoktur. Aslında sadece hatırlamamız ya da yeniden öğrenmemiz gerekiyor.
->
Çocuklar, derim hep, çocuklar. Sadece işim olduğu için değil, rengine, diline, dinine, yetisine aldırmadan hepsini sevdiğimden. Ve hep derim ki; çok şey var, çocuklardan yeniden öğrenmemiz gereken.
->
Oysa birleşip ufak nüanslarla ayrılan fikirlerini özgürce tartışabilecekleri bir zemin oluşturmaları mümkün. Sosyal açıdan eşit olan insanların, insana dair farklılıkları anlaması, kabul etmesi çok daha kolaydır.
->
Tüm bunlar yaşanırken, karşı çıkan, "dur" diyen sesler de var elbet, değiştirmeye, düzeltmeye, güzelleştirmeye çalışan. Lakin sesler tek tek, ayrı ayrı yükseliyor. Tüm dünyada olduğu gibi Türkiye'de de bölünerek çoğalmanın tek hücrelilere has olduğunu hiç anlamayan bir sol var.
->
Totaliter bir düzende, doğanın, doğalın renklerinin, seslerinin bütüncül hali yok sayılıyor. Doğa yok ediliyor, hayvanlar öldürülüyor, her yer betonlaşıyor, beraberinde vicdanlar da.
->
Sadece kadınlar değil, küçüğünden büyüğüne, kadınından erkeğine çoğu insan kendinde, bir diğerinin yaşamına müdahale hakkını görüyor.
->
Kadınlar öldürülüyor, ne kadınları öldürenler hak ettiği cezayı alıyor ne de kadınlar öldürülmesin diye toplumsal önlemler alınıyor. Ölen kadınlar suçlu bulunuyor, yaşam tarzlarıyla yargılanıyorlar.
->
Düşünmeden, bir çocuğun doğuştan potansiyel suçlu olmadığını, toplumun, sistemin çocuğu suça sürüklediğini, suçlu kıldığını. Sormadan, çocuklarda son yıllarda artan öfkenin sebebini, artan uyuşturucu kullanımını. Sorgulamadan çocukların uyuşturucuya ve silaha nasıl ve de kolay ulaştığını.
->
Hukukun doğru işlemediği bir ülkede; şeriat sesleri yükseliyor, linç girişimleri artıyor, idam talepleri dillendiriliyor. Yetişkinlerin adil yargılanmadığı bir ülkede, çocuklar yetişkin gibi yargılansın isteniyor, hem de hiç düşünmeden.
->
Bir siyasetçinin diploması delilsiz iptal edilirken, ülkede olmayacak yerlere, olmayan diplomalarıyla gelenler günü belirleyip yarını karartıyorlar.
->
Barış, deniyor mesela, hem de derdi asla barış olmamış kişiler bunu gündeme taşıyorlar. Hem de o kadar başarılı bir şekilde gündeme taşıyorlar ki gerçekten barış isteyenleri dahi birbirlerine düşman edebiliyorlar.
->
sonrası yok, çünkü gündem değişiyor, değiştiriliyor ve çok büyük bir kitle bu bilinçli gündem değişikliğine herzevekillik ediyor ve gerçek meseleler unutuluyor.
->
Bir söz, hürriyetin kısıtlanmasına hatta elden alınmasına yetiyor. Gerekçesiz tutuklu olan siyasi rehinelere varmadan, sokak röportajlarında söyledikleri için tutuklananlar mesela, üç, dört gün sosyal medyada gündem oluyor sonra,
->
Ülkede adalet, eğitim, sağlık, basın özgürlüğü, fikir özgürlüğü sadece esami, karşılığı yok. Hukuk artık adalete değil, kişiye hizmet ediyor, düğmesiz cübbelerin önü ilikleniyor, ülkede suç sayılanlar ve sayılmayanlar değişmiş durumda.
->
Korkusuz bir yaşam ne, bunu bilen kaç kişi var ülkede? Geçim korkusu, işsizlik korkusu, gelecek korkusu, tutuklanma korkusu, kadın olma korkusu, evet, Türkiye'de kadın olmak dahi korkmak için yeterli bir sebep.
->