Ömür İrdeler

Hani Erdoğan'ın dediği gibi 2028 de olacaktı, 2028 değil 2027 de Erdoğan'ın başkan olacağını söylüyor bi de, ne yapacaklarını şaşırdılar.

İsim belirtmeden hırsız demenin suç olduğu bir dönemden geçti bu ülke, istedikten sonra her lafın altından farklı imalar çıkartırlar ama bu büyük bir endişe ile vermeye çalıştıkları bir gözdağı gerçeğini değiştirmez.

Lehine slogan atanların yanında bulunmamak da suç sayılırsa şaşırmam.

Kendi canlarına böyle bir olay gelse aynı kararı verirler mi, bu karara sakin kalıp adaletten söz edebilirler mi acaba?

Bu çifte standartı kendi içinde çözmek için Anayasa mahkemesine taşımaya müsade etme, araştırmak için bir çözüm de sunma, sonra konu uluslararası alana taşındığında da ülkeyi şikayet ediyorlar diyerek muhalefeti suçla. Zincirleme çifte standart tamlaması.

Teyit edilme iç güdüsü, takdir edilme isteği.

Ölen mi suçlu öldüren mi?

Ebeveynlere kızıyorum, ne olursa olsun, bakacak imkanınız, zamanınız olmasa da yabancı birine çocuk emanet edilir mi ya, ederseniz de sonu bu olur işte, şimdi bakmaya çözüm bulamadın da, yarın o çocuğun psikolojisinin altından nasıl kalacaksın?

Muhalif kesim düşman ilan edilmiş belli ki, bide adaletten, tarafsızlıktan, hukuktan bahsediyorlar, teorileri telaffuz etmek uygulamak mı oldu yani, sadece kendilerini kandırıyorlar, gerçekleri herkes görüyor, bizzat yaşıyor, kime neyi inandırabilirler böyle? Ülke gerim gerim gerilmeye devam.

Bunlara hapis cezası yetmez, halkın içine atacaksın iyi bi güzel linç edeceksin, hem kendi zihniyetine ibret olur, hem de az da olsa su serpilir içimize, eğitimsiz bir toplum uygarlıktan anlamaz çünkü, insanlığımızdan bıktırdılar asoçpe.

Hayvan sevgisinden bi haber yaşayanlar, insan sevgisinden de uzak olur. Kendileri gibi, birbirini dışlayan insanlarla mutlu mesut kavgalar dilerim onlara.

Şu güzellik dışlanır mı hiç?

Alışmışlar, herkesi şükreden, yetinen, boyun eğen bir kesim gibi görüyorlar. Şükür edecek kadar vermedim ki isteyeyim, hakkımı istiyorum, idare edecek kadar değersiz değilim ki yetineyim, adalet istiyorum, kimseye haksızlık etmedim ki boyun eğeyim, eşitlik istiyorum.

Son yaşananlara bakılırsa yangından mal kaçırır gibi bu kadar şeyin üst üste gelmesi bir tesadüf olamaz, verilen görevi bitirebilmek için ne kadar büyük bir telaşta olduklarının göstergesi, onlar da farkındalar zamanın daraldığını ama yangın etrafı çoktan sardı bile.

Bu yorum yapılırken de aynı hassasiyeti gösterdi mi acaba? Avukat olarak hukukta eşitlik ilkesine örnek bir açıklama olmuş. Alıştık artik bu eşitlik anlayışına.

Bu değişimi anlayanların gözünden;

Kendimi eşek gibi hissediyorum, karpuz kabuğu düştü aklıma ondan mı acaba merak ettim şimdi.

Neden her hafta yargı bağımsız diyorsun
Neden her hafta yargı bağımsız diyorsun
Neden her hafta yargı bağımsız diyorsun
Neden her hafta yargı bağımsız diyorsun
Neden her hafta yargı bağımsız diyorsun

Çok bilgisizler, sabit fikirliler diyeceğim ama fikirlerini de yok,araştırmadan yandaş medyadan duyduklarını servis ediyorlar,cevap bulamayınca saldırıya geçiriyorlar.İkna edebilmek büyük sabır istiyor. Çok yobazlar haricinde ayna tutabildiğime tutuyorum, yoksa her birinin oyuyla bir maalesef oyum.

İdeolojisine dayanarak yetinme ve ezilmişlikle yetişmiş olan okumamış bir toplumun, yardımı bir mükâfat saldırmayı da bir güç olarak görmesine şaşırmamak lazım.

Gücün rehavetine kapılıp bugün özgür olduğunu sanıyorlar, doğruya doğru, yanlışa yanlış demeyip haklıyı savunmaya cesaret edemeyenler, yarın hak aramak için adalet istediğinde güce boyun eğip mahkûm olmaya mecbur kalacaklarının farkında değiller.

Parayı seküler kesimden kazan, anti laik kesimi destekle. Öyle başa böyle tarak.

Hakkın adaletine güveniyoruz, idari gücün rehavetine sığınıp bugün özgür olduğunu sanarak yarın boyun eğmeye mahkûm olacak bir zihniyette değiliz. Adalete olan inancımızın verdiği güce dayanarak hep beraber mücadeleye devam edeceğiz. İyi ki varsınız.

Siyasetçinin,nereden geldiğini yansıtan bir kimlikle söylediği suçlayıcı ve aşağılayıcı basit ithamlar değil, ülkenin durumunu kendi icraatıyla pekiştiren, statüsü gereği de nereye geldiğini gösteren bir resmiyette kullandığı siyaset dili onun ne kadar samimi, gerçekçi ve ahlaklı olduğunu gösterir.

Etki tepkiyi doğurur, etkisiz tepki oluşmaz. Fakat taraf kesimin buradan çıkardıkları sonuç ise, ne kadar vatan haini olduğunu görmüş olduk. Analitik düşünceden uzak, at gözlüğüyle bakarak sonuçtan sonuç çıkaran bu zihniyete, sonucu sebep gösteriyorlar maalesef.

Ülkede adı konulmamış bir halk seferberliği var. İçinde çok büyük, güçlü fakat dışarda belli bir kesimin küçümsediği, görmediği, görmek istemediği bir seferberlik. Gündemi değiştirecek hiç bir konuya prim vermemek gerek bu zamanda.

Sırası mıydı? Ülke sükunet beklerken aksine ayrıştırıcı konuların üst üste gelmesi normal değil, gerilim daha da artıyor, bu görülmüyor mu? Bunlara göz yumulmaya devam edilirse, kontrolü sağlamak için olağanüstü kararlar alınacak bir zemin oluşur ve sonuç sebep olur, demedi demeyin.

Madem öyle muhalif kesim bu anayasal haklarını kullandığı zaman neden nezarette buluyor kendini? Mesela neden iktidar tarafı boykot yapınca satın almama özgürlüğü oluyor da muhalif kesim yapınca vatan haini oluyor?

Kayda değer delillere dayandırmadan,basit yada ağır iddialarla yapılan bu soruşturmaların sonuçsuz kalması veya soruşturmaların uzun süre bekletilmesiyle halkın üzerinde yarattığı stres ve baskı açıkça görülüyor. Fakat bunun, aksine kışkırtıcı bir etkiyle halka güç ve cesaret verdiği görülmüyor.

Kötüler kendilerine zarar gelmemesi için başkalarını, iyiler başkalarına zarar gelmemesi için kendilerini düşünmezler.

İki Atatürk fotoğrafıyla takipçi kasmaya çalışanlar da var. 2 bin takipçisi var hiç bir yorumu yok. Seçici olmak lazım o nedenle, ben grup takipleşmesine bile temkinli bakıyorum. Fanatik futbol taraftarları da şöyle dursun.

Psikolojik yorgunluklarına şimdi de çıkılmaz bir çaresizlik eklendi. Birçoğu arada kalmışlığın getirdiği çıkmazda gelgit yaşıyor. Üstünü örtsünler, intihar vakalarının hızlanıyor olması yakın zamanda okları kendilerine çevirecektir elbet.