Pelin

ve bu kısa düşsel karşılaşmalar sanki sepya tonlarının hakimiyetinde bir günün öğlesini, zaman geçtikçe de yıldızlarla dolu büyüleyici bir Lizbon gecesini yaşatıyor.

Bosch’un “ Aziz Antonius’un Baştan çıkarılışı” tablosunu görmek için gittiği müzede ayrıntıları çizen kopya ressamıyla tablo hakkında sohbet ediyor, bir masal tüccarıyla tanışıyor .

Anlatıcı hayaletlerle, anılarla Lizbon’da bir gün geçiriyor. Karşılaştığı çingene ona “uyurgezere benziyorsun ve dokunduğun her şey düşünün bir parçası oluyor” diyor ve sonra başlıyor küçük yolculuğu.

Yer yer türk dizilerini andıran sahnelerini ve finalindeki gereksiz ters köşe yapma çabasını saymazsak anlatmak istedikleriyle sevdiğim bir manga/anime.

Eskiden insanlar hangi organlarında hastalık varsa hayvanlardaki aynı organı yiyip iyileşebileceklerine inanırlarmış. Kitap da ismini pankreas rahatsızlığı olan karakterinden alıyor.

Bitirdikten sonra yazmak istiyordum ama daha fazla dayanamadım. Türkçeye çevrilen en iyi manga serisi olabilir. Çizimleri, hikayesi, kurgusu ve derin karakter analizi ile soluk soluğa okunan muazzam bir eser. Okumayacak arkadaşlara mangadan birebir uyarlanan animesini öneririm.

Yasak bir aşk draması şeklinde yorumlayanların beğenmeyeceği; bastırılmış dürtüler, bilinçdışı motivasyonlar, travmalar, obsesyon ve kontrol edilemeyen tutkular ekseninde izleyenlerin güzel, etkileyici ve sürükleyeceği bulacağı bir Louis Malle filmi. Ben epey sevdim. #filmsky #moviesky #damage

90'lardan çok keyifli bir film.

Yunhui-ege

Dizi toplamda 8 bölümden oluşuyor ve her bölümü 10 - 12 dakika sürse de, bu kısa süresine rağmen bir ilişkinin geçirdiği duygusal evreleri izleyiciye aktarmakta başarılı.

Bir kaybın hüznünü ve kabullenişini doğaya sarılarak anlatan çok nahif  bir kitap Sakura Baharı. Yaşama dair o kadar içten ve şefkatli bir yaklaşımı var ki, acının derinliği ne denli büyük olursa olsun insana iyileşebileceğine dair olan inancını ve gücünü hatırlatıyor.

Hayatımda en azından tek bir şeyin yolunda gitmesine çok ihtiyacım var.

Annobon Henri Texier, Aldo Romano, Louis Sclavis · Carnet de routes · Song · 1995

open.spotify.com/track/5V5qO9...

Chaboute ❤️

Baştan sona en sevdiklerimden. Özellikle "Love On The Run" ve "The Chase" parçaları çok başka

Look Back Prime'daki uyarlaması ile son zamanlarda adından sıkça söz ettirdi. Her iki kitabı da nasıl bulacağını merak ediyorum.

Death Note'u sonlara doğru elim kalbimde söylene söylene izlemiştim. Monster'a devam etmelisin bence. Ben mangayla eş zamanlı izlemeye çalışıyorum.
Bone ve Y Son Erkek'ten sonra bir süre serilere ara verecektim ama önerin üzerine Moon Knight'a başlamamam imkansız.

Her ne kadar sonraki kitaplarda ivme kaybettiği söylenilse de, Goodnight Punpun benim de merak ettiğim serilerden biri. Goodbye Eri'de fena değildi bence. En azından Look back'den sonra beklentimi karşılamıştı.

Bugün ikinci cildine başladığım, aynı zamanda kardeşimle animesini izlediğim Monster'a kendimi kaptırmış durumdayım. Bitirdikten sonra Moon knight'ı önceliklerim arasına alacağım. Yalnız Gideon Falls'u basılı bulmak zor gibi.

En sevdiğim Lemire kitabı "sualtı kaynakçısı" dil hakimiyetim yeterli seviyede olsa Vagabond'un çevrilmesini ben de bekleyemezdim. Hepsini okudun mu?

Vagabond çevirisini sabırsızlıkla bekliyorum.

Belki bir gün...

Güngezgini. :)

Sıkça söylemekte fayda var:
Mahir Polat'ı serbest bırakın!

Bir şeyleri değiştirebilecek güçte olmadığımı farkettiğimden beri kendime daha iyi yalanlar söylemeye başladım.