murat özger

İsyan bastırma rejiminin sokak korkusu: Hem sokağı hem medyayı tehdit ettiler

sendika.org/2025/09/isya...

komisyonda buluşursunuz

X'ten Tiktok'a pek çok sosyal medya uygulamasını etkileyen bant daraltması yaşanıyor X, Instagram, YouTube ve TikTok'u etkileyen bant genişliği daraltması yaşandığı bildirildi. WhatsApp ve Telegram ise sadece bazı servis sağlayıcılarında sorun olduğu kaydedildi.

#SonDakika
X'ten Tiktok'a pek çok sosyal medya uygulamasını etkileyen bant daraltması yaşanıyor
www.birgun.net/haber/x-ten-...

dönek başı

bu gece oraya yüzbin kişi yığamıyorsan iktidar olamazsın...

youtube, twitter daha bilmem nereler, internetin fişini çektiler.

Gıda fiyatları tırmanıyor: Yağda 3 yılın zirvesi, ette rekor! Küresel gıda fiyatları temmuzda et ve bitkisel yağ fiyatlarındaki artışla yükseldi. Bitkisel Yağ Fiyat Endeksi temmuzda yüzde 7,1 ile keskin şekilde artarak 166,8 puanla son üç yılın zirvesine çıktı. ...

Gıda fiyatları tırmanıyor: Yağda 3 yılın zirvesi, ette rekor!
www.birgun.net/haber/gida-f...

Fatih'te polis memuru intihar etti: Evinde parçalara ayrılmış erkek cesedi bulundu İstanbul Fatih'te intihar ettiği değerlendirilen polis memuru Semih G., evinde ölü bulundu. Yapılan incelemede, aynı evde poşetlere sarılı halde, kafası olmayan ve parçalara ayrılmış bir erkek cesedi ...

Fatih'te polis memuru intihar etti: Evinde parçalara ayrılmış erkek cesedi bulundu
www.birgun.net/haber/fatih-...

Üniversitelerdeki ilk siyasi cinayet: Orhan Yavuz

Üniversitelerdeki ilk siyasi cinayet: Orhan Yavuz
www.birgun.net/makale/unive...
KHK’li akademisyen Veli Deniz yazdı

yine mi ya. baharda çamlar yazda kavaklar güzün harman tozu. hiç mi burnumuz gülmeyecek...

sıkıcı film yoktur. üç saat oturamayan hiperaktif birey vardır.

Avrupa Birliği’ni dağıtma planı Avrupa Birliği’ni dağıtma planı | soL haber

Orhan Gökdemir yazdı:

Avrupa Birliği’ni dağıtma planı

haber.sol.org.tr/yazarlar/orh...

Okul yönetiminden skandal uygulama | ‘Borcunuz var’ dediler, LGS sınav belgesini vermediler 15 Haziran Pazar günü yapılacak Liselere Geçiş Sistemi (LGS) sınavına 1 milyonu aşkın 8. sınıf öğrencisi katılacak. Öğrenci ve aileleri sınav heyecanı yaşarken İstanbul Pendik’teki Abdullah Acar Ortaokulunda bir skandal yaşanıyor. Velilerin iddialarına göre bazı öğrencilere okul yönetimi tarafından LGS sınavına giriş belgeleri verilmedi. Gerekçe ise okulun yaptığı deneme sınavı ve fotoğraf çekimi için istenen toplam 1000 TL’lik ücretin ödenmemesi. Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) tarafından ücretsiz olarak düzenlenen LGS sınavı giriş belgesini bazı veliler, ancak borçları olduğu belirtilen 1000 TL’yi verdikten sonra alabildiklerini ileri sürdü. ‘Belgeyi istiyorsan parayı getir’ Okuldan gelen bir mesajla durumdan haberdar olduğunu anlatan bir veli, “Öğretmen mesaj attı: ‘Giriş belgelerinizi gelip alabilirsiniz ama önce deneme sınavı ve fotoğraf ücretini getirmeniz gerekiyor.’ O an henüz bu ücretleri ödememiştik. Dün çocuğum belgeyi almak için gitti ama eli boş geri döndü. ‘Parayı getir, ondan sonra alırsın’ demişler” diye konuştu. ‘Zorla sınav belgesi satıyorlar’ Bunun üzerine çocuğunun öğretmeniyle görüşüp, yaşananlara itiraz ettiğinde ‘Benimle ilgili değil’ yanıtını aldığını dile getiren veli “Ardından müdür yardımcısıyla görüşmeye gittim. Müdür yardımcısı bana açık açık, ‘Parayı vermezseniz belgeyi vermeyeceğiz’ dedi. Yani bu çocuğu kendi okuluna gönderip eline hiçbir şey vermeden geri mi yolluyorsunuz dediğimde ‘Evet’ cevabını verdi. Bu, resmen belge satışıdır, bizden zorla para alınıyor” tepkisini gösterdi. ‘Parayı ödeyerek sınav belgesini alabildim’ Okula gitmeden önce Pendik İlçe Milli Eğitim Müdürlüğünü de aradığını, konuyu anlattığında kendisine ‘Okulun bu yaptığı yasal değil’ cevabının verildiğini belirten veli “İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü uygulamanın yasal olmadığına işaret ediyor. ‘Sınava giriş belgesi bir öğrencinin hakkıdır, hiçbir şekilde engellenemez’ denilmesine rağmen okul yönetiminin tavrı değişmedi” ifadelerini kullanarak zor durumda kaldığı için sonunda istedikleri parayı ödeyerek ancak çocuğunun sınav belgesini alabildiğini söyledi. ‘İzinsiz çekilen fotoğrafın parası’ Okulun fotoğraf için ücret talebinde bulunmasına tepki gösteren veli “Velilerin onayı alınmadan öğrencilerin fotoğraflarını çektiler. Ne benden ne de başka velilerden izin alındı. Fotoğrafçı geldi, çocukların fotoğrafını çekti, gitti. Sonra da bunun parasını istediler. Fotoğraf parasını ödemezsen belge de yok buradan çıktı. Bu yapılanlar kabul edilemez” tepkisini gösterdi. Okul yönetimi: İddialar asılsız Velilerin iddialarına ilişkin aradığımız Abdullah Acar Ortaokulunda görüştüğümüz okul yetkilisi, söz konusu iddianın gerçeği yansıtmadığını savundu. İsmini vermek istemeyen yetkili şunları söyledi: “Kesinlikle böyle bir olayın olma ihtimali bile yok. Giriş belgeleri hâlâ dağıtılıyor, süreç henüz tamamlanmadı. Bu iddialar tamamen asılsız.” Ancak velilerin gazetemizle paylaştıkları WhatsApp yazışmalarında ‘Sınav giriş belgelerini almayanlar gerekli şartları sağlayarak alabilir’ uyarısı yapılıyor. ‘Çocuklarımıza bir de belge stresi yaşattılar’ Veli, başka velilerin de parayı ödeyemediği için zor durumda kaldığına işaret ederek “Parayı ödeyemeyen bütün veliler bu sorunu yaşadı. İdarenin istediği, ‘Bir saat ağla, yalvar yakar, belki o zaman veririz’ gibi onur kırıcı bir durum. Eğitimin ücretsiz olduğu söyleniyor ama her şeyden para talep ediliyor. En sonunda ücretsiz olan sınav belgesini bile parayla verdiler” dedi. Sınav sürecindeki çocuklarının bu dayatma nedeniyle ekstra bir baskı altına alındığına vurgu yapan veli “Bu çocuklarda zaten sınav nedeniyle çok stres var. Geleceklerini belirleyecek bir sınava girecekler. Okulun, sırf fotoğraf ücreti ödenmedi diye sınav belgelerini vermemesi, onları strese sokması akıl alır gibi değil. Sınav giriş belgesi bir öğrencinin anayasal hakkıdır” ifadelerini kullanarak istenen parayı vermeden sınav giriş belgesinin verilmediğinin altını çizdi.

‘Borcunuz var’ dediler, LGS sınav belgesini vermediler
Pendik’te bir okulda fotoğraf çekimi borcu gerekçesiyle, okul yönetimi öğrencilerin ücretsiz olan LGS sınavına giriş… https://www.evrensel...

YouTube video by Şah Plak Mahzuni Şerif - (Bilmem Ağlasam mı Ağlamasam mı) Mevlam Gül Diyerek İki Göz Vermiş | © Şah Plak

youtube.com/watch?v=fi0yc9IeYsE

Antalya'da hortum: Seralar zarar gördü, evlerin çatısı uçtu - Evrensel Antalya'da şiddetli rüzgar ve sağanakla birlikte oluşan hortum plastik ve cam seraları vurdu, evlerin çatılarını uçurup, ağaçları devirdi.

Antalya'da şiddetli rüzgar ve sağanakla birlikte oluşan hortum plastik ve cam seraları vurdu, evlerin çatılarını uçurup, ağaçları devirdi https://www.evrensel...

İktidar istedi, YouTube ve Spotify sansürledi: Grup Yorum şarkılarına erişim engeli İktidar istedi, YouTube ve Spotify sansürledi: Grup Yorum şarkılarına erişim engeli | soL haber

İktidar istedi, YouTube ve Spotify sansürledi: Grup Yorum şarkılarına erişim engeli

haber.sol.org.tr/haber/iktida...

patron=çeteci

millete "gıda" ambalajlı çöp yedirmeyin.

sağ, kültürel hegemonyayı çoktan kurdu. sizinki sol entel mastürbasyonu.

imamoglu'nun yanına demirtaş'ı koymak akıllarından geçmiş midir acaba

indim x'in taymlanına
Taymlaynı tarumar

İmamoğlu'nun engellenen x hesabının çıktılarını dağıtan avukat Burak Saldıroğlu tutuklandı 19 Mart operasyonuyla tutuklanan CHP'nin Cumhurbaşkanı adayı, İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun X hesabının engellenmesinin ardından, İmamoğlu'nun paylaşımlarını kağıda bastırarak sokaklarda dağıtan ve b...

İmamoğlu'nun engellenen x hesabının çıktılarını dağıtan avukat Burak Saldıroğlu tutuklandı
www.birgun.net/haber/imamog...

Giresun'da iki kadının öldürülmesi protesto edildi: Çürümüş bir sistemin içerisinde tesadüfen yaşıyoruz Giresun’da iki kız kardeşin katledilmesinin ardından kadın örgütleri ve demokratik kitle kuruluşları kadın cinayetlerini protesto etmek için sokağa çıktı. Eğitim- Sen Giresun Şubesi Kadın Sekreteri Ayşe Giresun’da, Sosyal Bilimler Lisesi’nde iki kız kardeşin katledilmesinin ardından kadın örgütleri ve demokratik kitle kuruluşları sokağa çıktı. Giresun Atatürk Meydanı’nda bir araya gelen yurttaşlar, artan kadın cinayetlerine karşı tepki gösterdi. Eğitim Sen, Tüm Bel Sen, CHP, ADD, ÇYDD, DİSK, Tüm Emekliler Sendikası bileşenlerinden oluşan Giresun Kadın Meclisi tarafından düzenlenen protestoya, çok sayıda siyasi parti, sendika ve kitle örgütü de destek verdi. Giresun Kadın Meclisi adına basın açıklamasını Eğitim- Sen Giresun Şubesi Kadın Sekreteri Ayşe Kodan okudu. Kodan, "Olay okulun kantininde yaşandı. Bir teneffüs anı olsa öğrencilerimiz ve öğretmenlerimizle ilgili nasıl bir tablo ile karşılaşabilirdik düşünmek bile istemiyoruz. Üzgünüz. Bugün genç bir anne ve genç bir kadın, eğitim alanında uygulanan yanlış politikalar sonucu aramızdan ayrıldı. Okuldaki öğrencilerimiz ve öğretmenlerimiz büyük bir travma içerisinde. Ve biliyoruz ki, bu olayı da gerçek sorumluları göz ardı ederek geride bırakmaya çalışacaklar. Güvende değiliz, bu ülkede güvende değiliz, sokakta güvende değiliz, evde güvende değiliz. Çürümüş bir sistemin içerisinde tesadüfen yaşıyoruz" dedi. “Suçlular cesaretlendiriliyor " CHP Giresun Milletvekili Elvan Işık Gezmiş de konuşmasında şu ifadelere yer verdi: "Bugün burada iki kadını, iki kız kardeşimizi kaybetmenin üzüntüsünü yaşıyoruz. Geçmişte hükümlü olduğu ve pek çok suçtan suç kaydı olduğuna dair bilgi olan bir erkek görevli, elindeki silahla iki kadını katletti. Bu olay okullarımızda yaşanan denetimsizliğin, güvenlik zafiyetinin ve ihmallerin bir göstergesidir. Taşeron işçi iken hüküm giymiş, çok sayıda suç kaydı olan bu kişinin okulumuzda bulunması, eğitimcilerimizin, evlatlarımızın, çalışanlarımızın nasıl tehdit edildiğinin bir göstergesidir. Bu ülkede kadınların güvencesi olan İstanbul Sözleşmesinden bir gecede çıkıldı. İstanbul sözleşmesinden çıkıldığından bu yana 1226 kadın katledildi. Sayı her geçen gün artıyor. Defalarca söyledik; ortalık feryat figan kadın çığlıklarıyla dolu. Önlem alınmıyor, suçlular cesaretlendiriliyor. Böyle giderse her geçen gün bu sayı artacak. Failler cezasını ödeyene kadar, bu ülkede kadın cinayetleri bitene kadar, bu ülkede çocuk istismarları bitene kadar mücadeleye var gücümüzle devam edeceğiz." Eyleme destek veren yurttaşlar “Kadın Cinayetleri Politiktir”, “Yaşamak İstiyoruz” ve “Eşitlik Olmadan Adalet Olmaz”, “Kadınlar Durmayacak, Özgürce Yaşayacak”, “Yaşasın Kadın Dayanışması” yazılı dövizler taşırken, Giresun’da bulunan ADD Genel Başkanı Hüsnü Bozkurt da basın açıklamasına destek verdi. (ANKA)

Giresun’da iki kız kardeşin katledilmesini protesto için yapılan açıklamada "Bu ülkede güvende değiliz, çürümüş bir sistemin içerisinde tesadüfen yaşıyoruz"… https://www.evrensel...

Kayıp olan Nagihan dayısı tarafından öldürülmüş: İstismara maruz bırakıp öldürdükten sonra üzerine beton dökmüş Kütahya’da 1 yıldır kayıp olan Nagihan Uyğur’un (19), dayısı Yaşar T. (41) tarafından cinsel istismara maruz bırakıldıktan sonra öldürülüp, birlikte oturdukları evin girişindeki kuyuya atıldığı ortaya çıktı. Üzeri betonla kapatılan kuyuda yapılan kazı çalışmasında genç kadının cansız bedeni bulunurken, Nagihan Uyğur’un babası Mehmet Uyğur’u öldürdüğü iddiasıyla tutuklu olan dayı Yaşar T.’nin de aralarında olduğu 9 şüpheli gözaltına alındı, 8’i tutuklandı. Kütahya’da H.E.T. (22), Şehit Mehmet Kartal Polis Merkezi Amirliği’ne başvurarak kardeşi Nagihan Uyğur’un yaklaşık 1 yıldır kayıp olduğunu bildirdi. H.E.T., kız kardeşinin en son geçen yıl nisan ayında evden ayrıldığı ve Eskişehir’deki barlarda çalıştığını, o tarihten bu yana ise kendisinden haber alamadığını söyledi. Cesedi beton atılmış kuyudan çıktı Kayıp başvurusunun ardından Kütahya Emniyet Müdürlüğü Asayiş Şubesi Cinayet Büro Amirliği ekipleri olayla ilgili geniş çaplı çalışma başlattı. Aralarında akrabaları ve arkadaşlarının bulunduğu çok sayıda kişinin ifadesi alındı. Polis ekipleri, Nagihan Uyğur’un iki kız kardeşiyle birlikte anneleri Hatice Uyğur’un cezaevine girmesinin ardından dayısı Yaşar T. ile birlikte kaldığı evde öldürüldüğü bilgisine ulaştı. Börekçiler Mahallesi Dutlu Sokak’taki adrese giden polis ekipleri, 2 katlı binanın giriş katındaki zemininde normal olmayan bir alan tespit etti. Üzeri betonla kapatılan kuyuda Cumhuriyet Savcılığı’nın talimatıyla polis, AFAD ve olay yeri inceleme ekiplerince yapılan kazıda, kayıp olarak aranan Nagihan Uyğur’un cesedi bulundu. Polis ekiplerinin incelemesinin ardından Nagihan Uyğur’un cesedi otopsi işlemleri için hastane morguna kaldırıldı. Nagihan Uyğur’un cesedinin bulunduğu evin 2024 yılı ağustos ayında 1 milyon liraya başkasına satıldığı tespit edildi. 8 şüpheli tutuklandı Nagihan Uyğur’un ölümüne ilişki başlatılan soruşturma kapsamında aralarında Nagihan Uyğur’un dayısı Yaşar T., onun eşi Havva T. (49), imam nikahlı eşi Emine Ç. (35), kayınbiraderi Osman Ç. (37), Havva Eylül T. (40), Fatma Ç. (62), Efe Sıktı T. (20), Halil T. (23) ve Nagihan’ın kız kardeşi G.U. (15) gözaltına alındı. Kütahya Emniyet Müdürlüğü’nde ifadeleri alınan 9 şüpheli işlemlerinin ardından Kütahya Adliyesi’ne sevk edildi. Kız kardeş G.U. ifadesinin ardından serbest bırakılırken, diğer şüpheliler ‘kasten öldürme’ suçundan tutuklanarak cezaevine konuldu. Anne ve dayı, katil zanlısı Öte yandan dayı Yaşar T.’nin Nagihan Uyğur’un babası Mehmet Uyğur’un 2011 yılında Hatay’da öldürmesine ilişkin soruşturmada firari olduğu ve geçen şubat ayında yakalanarak cezaevine konulduğu, aynı soruşturmada Nagihan Uyğur’un annesi Hatice Uyğur’un eşini tabancayla öldürerek toprağa gömdüğünü itiraf ettiği ve 2018 yılında tutuklandığı öğrenildi. Ailenin, 2011 yılındaki cinayetin ardından Gaziantep ve Antalya’dan sonra Kütahya’ya taşındıkları belirtildi. Toplantı ve infaz kararı iddiası Soruşturmada dosyasındaki ifadelerde, öldürülen Nagihan Uyğur’un, dayısı Yaşar T. tarafından aynı evde yaşadıkları dönem cinsel istimara uğradığı ve bu durumun aile yakınları tarafından da bilindiği öne sürüldü. Ayrıca dayı Yaşar T.’nin biri resmi nikahlı 2 eşinin bu durumu kabullenmediği ve genç kızı evde istemedikleri bilgisine ulaşıldı. İddiaya göre, 2023 yılı eylül ayında Yaşar T. önderliğinde evde bir toplantı yapıldı. Bu toplantıda, Nagihan Uyğur için ‘infaz’ kararı alındığı, dayı Yaşar T.’nin tutuklanan diğer akrabalarıyla birlikte genç kızı iple boğduktan sonra kuyuya attığı ve üzerini de betonla kapattığı iddia edildi. Öte yandan Hatice Uyğur’un 2 kız çocuğu ise savcılık kararıyla Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’na teslim edilerek devlet korumasına alındı. Soruşturma sürüyor. (DHA)

Kütahya’da 1 yıldır kayıp olan Nagihan Uyğur’un, dayısı tarafından istismara maruz bırakılıp öldürüldükten sonra kuyuya atılıp üzerine beton dökülmüş.… https://www.evrensel...

Arkadaşlar şöyle geçici bir şey açtım. Beni gerekli çevrelere ulaştırır mısınız. Dipsiz bir çukurun içinden sesimi duyurmaya çalışıyor gibi hissediyorum dkfjg x.com/kagansarikay...

1 Mayıs’a katılan yazılım uzmanı: Darbedildim ve işten atıldım Kayseri'de Coreal Alüminyum işçileri 1 Mayıs'ta çalışmaya zorlandı Mersin Teknopark’taki bir şirkette çalışan Yazılım Uzmanı Mehmet Can Üstül, 1 Mayıs kutlamalarına katıldığı için işe gitmediğini, sonraki gün işe gittiğinde ise darbedildiğini ve işten atıldığını söyledi. Yazılım şirketi ise 1 Mayıs resmi tatil olsa da Üstül’ün izin talebinin reddedildiğini, buna rağmen işe gelmediği için hakkında tutanak tutulduğunu ve iş akdinin feshedildiğini belirtti. Mersin Teknopark’ta faaliyet yürüten şirkette çalışan Yazılım Uzmanı Mehmet Can Üstül, 1 Mayıs’ta işe gitmediğini, 2 Mayıs sabahı iş yerine gittiğinde ise yöneticilerinin kendisinden savunma istediğini anlattı. Savunmasını 17.30’a kadar yazacağını belirterek avukatını aradığını aktaran Üstül, "Savunmamı hazırlarken masamın başında gelip beni işten zorla çıkarmaya çalıştılar" dedi. Ancak savunmasını hazırlaması beklenmeden fiziksel müdahaleye maruz bırakıldığını ifade eden Üstül, olayı şöyle anlattı: "Kollarımdan tutarak, beni zorlayarak, darbederek, tartaklayarak, iş yerinde odaların arasında kovaladılar. Beni 'Artık personel değilsin' diyerek zorla masamdan kaldırıp odaların arasında kovaladılar. En son mutfağa sığındım. Tekrar yakaladılar, kollarımdan tuttular, morarttılar. Ben polisi çağıracağımı söyledim. Polise kamera kayıtlarının silinebileceği şüphesini ilettim. Polis geldi, benden ifade aldı. Olayın nerede, nasıl yaşandığına dair ifade aldı. Sonrasında polislerin isteğiyle dışarı çıktım. Ardından karakola ifade vermeye, sonrasında ise darp raporu almaya gittim. Bana iftirada bulundular. Haksız bir şekilde işten kovdular." “Kasıtlı bir şekilde yaraladılar” Patronların Ensesindeyiz Dayanışma Hattının gönüllü avukatlarından Derya Demir de 2 Mayıs'ta Üstül'ün telefonu üzerine olayla ilgilenmeye başladığını belirterek, "1 Mayıs’ta işe gitmediği için 2 Mayıs sabahı savunmasının istendiğini söylediler. Ben de savunmayı yazacağımı, 10-15 dakika içinde savunmayı göndereceğimi söylemiştim. İki dakika geçmeden tekrar beni aradı. 'Burada galiba saldırı olacak' diye korktuğunu söyledi. Ben de vakit kaybetmeden olay yerine gittim. Gittiğimde polis gelmişti, iş yerinin önünde Mehmet’le görüşüyorlardı. Aynı sırada Teknopark yetkilisi de ne olduğunu öğrenmeye çalıştı. Daha sonra karakola giderek şikayetçi olduk" diye konuştu. Demir, Üstül'ün iki kolunda da morluklar bulunduğuna dikkat çekti. “Resmi tatillerde çalışma konusu tartışmalı" İşçinin resmi tatilde işe gitmemesinin hukuki tartışma konusu olduğunu ifade eden Demir, şunları kaydetti: “Resmi tatilde çalışacağım onayı veren işçinin resmi tatillerde çalışması gerektiği söyleniyor ama şöyle bir durum var; bir-iki yıl önce şirkete geliyorsunuz, önünüze sözleşme konuluyor. Orada hiçbir müzakere şansınız yok. Mecburen kabul ettiğiniz bir şey. İş sözleşmelerindeki beyan açık onay değildir. Velev ki açık onay var ve işçi resmi tatilde işe gitmedi, İş Kanunu çok açık. Ahlak kurallarına aykırılığı düzenleyen maddede işçinin devamsızlığı var. Ama o madde şunu söylüyor: Ya işçi 2 gün üst üstte mazeretsiz şekilde işe gitmeyecek ya ayda toplam 3 defa mazeretsiz olarak işe gitmeyecek ya da resmi tatilden sonraki günde işe gitmeyecek. Örneğin 1 Mayıs'ta resmi tatilde işe gitmedi, 2 Mayıs'ta da gitmezse ancak iş akdi feshedilebilir. Ama Mehmet arkadaşımız 2 Mayıs'ta işinin başındaydı. Yüksek ihtimal, yaka paça çıkarılmasının nedeni devamsızlık tutanağı tutulmak istenmesiydi. Eğer 2 Mayıs'ta işe gelmediğini kanıtlasalardı o zaman haklı fesih olacaktı. Bir günlük devamsızlık fesih sebebi değildir. İş mahkemesine dava açtığımızda kazanacağımızı düşünüyoruz." Patron suçlamaları reddetti Yazılım şirketi yetkilileri ise 1 Mayıs resmi tatil olsa da Mehmet Can Üstül’ün izin talebinin reddedildiğini, buna rağmen işe gelmediği için hakkında tutanak tutulduğunu ve iş akdinin feshedildiğini, Üstül’ün tartışma çıkarması üzerine de polisi kendilerinin çağırdığını iddia etti. (ANKA)

Mersin Teknopark’taki bir şirkette çalışan Yazılım Uzmanı Mehmet Can Üstül, 1 Mayıs'a katıldığı için darbedildiğini ve işten atıldığını söyledi. https://www.evrensel...

reklam platformları böyleyse ihaları nasıl acaba. bir de nükleer santral yapıyorlar...

Denizde yapılacak olası bir yürüyüşe karşı polis ve sahil güvenlik önlem almış.

CEO maaşlarına son 5 yılda yapılan zam oranı emekçilerin 50 katı Oxfam araştırmasına göre, dünya genelinde CEO maaşları 2019'dan bu yana reel olarak yüzde 50 arttı. Aynı dönemde işçilerin maaşlarındaki reel artış ise sadece yüzde 0,9 oldu.

CEO maaşlarına son 5 yılda yapılan zam oranı emekçilerin 50 katı www.birgun.net/haber/ceo-ma...

Kaş’ta halk plajı ihaleye açılıyor Antalya Kaş’ta 1. Derece Doğal Sit Alanı olan Gerenlik Koyu 20 yıllığına ihaleye açılıyor. Bölge halkı ve yaşam savunucuları “Burası bizim nefes aldığımız son yerlerden biri” diyerek ihaleye tepki gös...

Kaş’ta halk plajı ihaleye açılıyor

Antalya Kaş’ta 1. Derece Doğal Sit Alanı olan Gerenlik Koyu 20 yıllığına ihaleye açılıyor. Bölge halkı ve yaşam savunucuları “Burası bizim nefes aldığımız son yerlerden biri” diyerek ihaleye tepki gösteriyor
www.birgun.net/haber/kasta-...