Didem Yavuzyılmaz

6- Dilerim eserlerinin ve bilgisinin kıymetini bilebiliriz. Zira önümüzdeki yıllarda, Türk tarihinin hakikatini ispat konusunda çok etkili olacağına inanıyorum. Tarihle ilgilenen herkesi, kendisinin kitaplarını okumaya davet ediyorum...

5- Karatay, farklı düşünme, olaylara kimsenin bakmadığı pencerelerden bakma, hakikati bulma arzusunu hissettirme ve bilim adamı olduğunu ispat noktasında, muadillerinin çok üzerinde bir akademisyen...

4- Türk tarihçiliği açısından bence önemli bir dönüm noktasıdır. Osman Karatay kitabında konuya çok farklı noktalardan yaklaşıyor. "Türklerin Kökeni" bu alanda bir baş yapıt olabilir.

3- "akademik dilin İngilizce olması gerektiği" yönündeki taassubunun ve Altay Teorisi nezdinde, Moğollar ile aynı kökten türeyerek Altay dağları dışında yaşamış olmamızın imkansız olduğuna inanan kesin kabul tarihçiliğinin ardından, Karatay'ın bilgisi ve bu bilgiyi işleme şekli.......

2- Osman Karatay, makalelerinde öne sürdüğü fikirler ve buna dayanak tuttuğu deliller doğrultusunda son dönem tarihçiliği açısından çok büyük işler başarmıştır. Genç Cumhuriyetin ilk adımlarını henüz tamamladığı yıllarda, Türk tarihi ve kültürü adına hizmet sunan bazı tarihçilerin.........

1- İşin daha ilginç tarafı, batı medeniyetinin bizlere dayatmaya çalıştığı pek çok kuram ve kavramı peşin hükümlerle kabul ediyor oluşumuz...

Dünya tarihini derinden etkileyen topluluklar arasında en önemlilerinden biri olmamıza rağmen iş,Türklerin kökeninden bahsetmeye geldiğinde ya birden bire ortaya çıkan bir halktan ya da başka yüksek kültürlerin artıklarından oluşmuş bir malzemeden bahsediliyor gibi bir tutum hakim batı medeniyetinde

19) Millî şehidimiz Mehmet Kemal Bey'in şahsında, ülkemin bütünlüğünü düşünürek canını ortaya koyan ve vatan uğruna gözünü kırpmadan canını veren tüm şehitlerimize ve gazilerimize sonsuz şükran, minnet, ve rahmet duygularımla…

Yattığınız yer nur olsun.
Allah sizlerden razı olsun 🙏🇹🇷

18) İşte yüz yıldır deneyimledigimiz gerçek...

MİLLİYİM demekle Milli olunmuyor.

MİLLİLİK emperyalistlere yaranmamaktır...

MİLLİLİK vatanı düşünmektir...

MİLLİLİK kendi şahsi çıkarları peşinde değil, ÜLKENİN BÜTÜNLÜĞÜNÜN peşinde koşmaktır...

17) Akrabası olan Kambur İzzet Bey mi?

Ha o da İstanbul tarafından atanan İzmir Valisi işgal gününde, İzmir'in işgalinden bir gün önce "birşeyler yapalım" diyen vatanseverlere "herkes evine gitsin, başının çaresine baksın" diyen Kambur İzzet....

Kaynak: Doç.Dr. Emin Elmacı

16) O kumpasçı özel yetkili mahkeme başkanı olan Nemrut Mustafa, Ankara zaferi sonrası kaçar ve Erbil'de bir Kürt devleti için çalışmaya başlar.

Kürt Teali Cemiyeti üyesi ve Sevr'de ayrı bir devlet peşinde koşan Bo(ş) Şerif Paşa'nın halasının eşidir.

15) Sonra ne mi olur?
İngilizler önce Anadolu'dan sonra İstanbul'dan atılırlar.

Ankara'daki TBMM 27 Haziran 1926'da aldığı kararla Mehmet Kemal Bey'i MİLLİ ŞEHİT ilan eder ve ailesine maaş bağlatır.
Bilir O,devletine hizmet eden şerefli adamın emperyalistlere hizmet edenler tarafından korunmadığını

14) Bir İngiliz istihbarat subayı;
"Törende Tıbbiye öğrencilerinden başka çok sayıda subay ve erin de bulunduğunu, Tıbbiye ögrencilerinden birinin mezar başında konuşma yaptığını ve 'İngilizlerin İstanbul'dan atılması gerektiğini' söylediğini" raporluyordu üstlerine....

13) İstanbul hükümeti ise hâlâ yaranma peşindedir. Önlem olarak gösteri yapanları yakalama yoluna gider ve 8 kişiyi tutuklatır. Çünkü İngilizler gösteriyi izlemekte ve raporlamaktadır. Aman zinhar tepki vermezse İstanbul, başlarına yıkarlardı İngilizler İstanbul'u. Umurlarında mı Mehmet Kemal Bey...

12) Hüngür hüngür ağlayan o coşkun vatansever halk kitlesi "BÜYÜK ŞEHİT KEMAL BEY" yazılı çelenklerle ertesi gün cenazeyi alırlar ve işgalcilere inat omuzları dik, BAŞLARININ ÜZERİNDE taşıyarak defnederler cenazeyi.

Bilirler devletine hizmet edenlerin omuzda değil BAŞIN ÜZERİNDE taşındığını...

12) Hüngür hüngür ağlayan o coşkun vatansever halk kitlesi "BÜYÜK ŞEHİT KEMAL BEY" yazılı çelenklerle ertesi gün cenazeyi alırlar ve işgalcilere inat omuzları dik, BAŞLARININ ÜZERİNDE taşıyarak defnederler cenazeyi.

Bilirler devletine hizmet edenlerin omuzda değil BAŞIN ÜZERİNDE taşındığını...

11) Türk milleti ebedîyen yaşayacak, müslümanlık aslâ zevâl bulmayacaktır. Allah millet ve memlekete zevâl vermesin. Fertler ölür, millet yaşar. İnşâallah Türk milleti ebedîyete kadar yaşayacaktır."

30 mart 1335
Boğazlıyan Kaymakam-ı Sâbıkı Kemâl."

"DEVLETİM AİLEME BAKSIN" son isteğidir 😔😔😔

10) Zevcem Hatîce'ye, yavrularım Müzehher ve Müşerref'e muâvenet edilmesini, yavrularımın tahsil ve terbiyesine ihtimâm buyurulmasını vatandaşlarımdan beklerim. Babam, Karamürsel âşâr memur-ı Sâbıkı Arif Bey de âcizdir. Kardeşim Münir de kimsesizdir. Bunlara da muâvenet olunursa memnûn olurum.

9) Defin masrafı teyzeme tevdî buyurulmalıdır. Kabir taşım, hamîyetli Türk ve Müslüman kardeşlerim tarafından dikilmeli ve üstüne, şöyle yazılmalıdır:

"Millet ve memleket uğrunda şehid olan Boğazlıyan Kaymakamı Kemâl'in rûhuna fâtihâ".

8)Millî şehidimizin vasiyeti de şöyledir:

"Merhûm sevgili oğlum Adnan'ın medfûn bulunduğu Kadıköy Kuşdili Çayırı'ndaki kabristanda yavrumun yanında gömülmemi diliyorum. Teyzem ve kardeşim Kadıköyü'nde sâkindirler. Teyzemin adresi Mühürdar Caddesinde 67 numaralı hânedir, adı İsmet Hanım'dır.

8) Millî şehidimizin vasiyeti de şöyledir:

"Merhûm sevgili oğlum Adnan'ın medfûn bulunduğu Kadıköy Kuşdili Çayırı'ndaki kabristanda yavrumun yanında gömülmemi diliyorum. Teyzem ve kardeşim Kadıköyü'nde sâkindirler. Teyzemin adresi Mühürdar Caddesinde 67 numaralı hânedir, adı İsmet Hanım'dır.

7) Devletimin verdiği emri yaptım, tehciri uyguladım kimseyi öldürtmedim. Ecnebî devletlere yaranmak için beni asıyorlar. Eğer adâlet buna diyorlarsa, kahrolsun böyle adâlet."

6) Son isteği ve son sözleri sorulur Mehmet Kemal Bey'e. Şöyle der ;

"- Sevgili vatandaşlarım! Ben bir Türk memuruyum. Aldığım emri yerine getirdim. Vazîfemi yaptığıma vicdânım emîndir. Sizlere yemîn ederim ki ben mâsumum, son sözüm bugün de budur, yarın da budur.

5) Vahdettin halkın tepki göstereceğini tahmin ettiği için Şeyhülislam'dan fetva almak istiyor ama yaranacakların acelesi var.Beyazıt Meydanı'nda,10 Nisan gününde bütün vatanseverler hüngür hüngür ağlayarak idamı seyrediyor.Herkes kumpasın farkında ama "yargının kestiği el"misali sadece seyrediyor.

4) Tiyatro devam ediyor.

İdam kararı veriliyor Mehmet Kemal Bey'e....

Gelen İngilizlere yaranabilmek için Vatansever İttihatçı avı başlatan Hürriyet ve İtilaf destekçisi İstanbul, kararı uyguluyor.

3) 9 Yaşındaki bir çocuğa tanık olarak Mehmet Kemal Bey'i gösterebilmesi için "o emri kim verdi göster" dediklerinde çocuğun yanlış kişiyi göstermesi üzerine "biraz dinlen" denilerek ara verilmesi ve sonra çocuğa doğruyu buldurulması sağlanıyor!!!!

2) Her din ve cemaatten sorgu hakimleri emir almışçasına aynı suçlamayı yapıyor ve suçlamalarla ilgili olarak da hiçbir belge gösteremiyorlardı...

1) İstanbul, işgalciler tarafından işgal edilmiş.

İstanbul Hükümeti ulusu düşüneceğine işgalcilere yaranıyor...

İngilizlerin ellerine verdiği tutuklanacakların listesindekileri tek tek arayarak yakalıyor ve özel kurulmuş Nemrut Mustafa Divanı’nda yargılatıyor....

Ecnebilere Yaranmak İçin Asılan Boğazlıyan Kaymakamı Mehmet Kemal Bey

Tarih: 10 Nisan 1919

Devletin bir kaymakamının, millî şehidimizin, Vahdettin'in onayı ile idam edilirken son sözleri: "Ecnebi devletlere yaranmak için beni asıyorlar. Eğer adalet buna diyorlarsa, kahrolsun böyle adalet..."

Eksik olmayın. Çok da iyi ettiniz. Bu motivasyonla, ben de daha çok ilgileneceğim sayenizde 🙏