Alper Gürkan

“İki Cari Dogma” İçin Giriş - notlar.net.tr Dünyayı tanıma çabası çoğu zaman bir yolculuğa benzetilir: Uzun süren ve birçok meşakkate katlanılması gereken bu yolculuk, “hakikatin keşfedilmesi” gibi

“Dünyayı tanımak için tasarlanmış sözcük dağarlarından birisi bir gün, ‘keşfedilen hakikat’ olarak betimlenir ve hakikat yolculuğu biter.

Geriye kalan, inançların tahkim edilmesinden ibarettir.”

www.notlar.net.tr/iki-cari-dog...

Bourdieu ve Eagleton Söyleşisi: doksa, ideoloji ve ortak yaşam Terry Eagleton ile Pierre Bourdieu arasındaki söyleşinin bir kaydına dayanmakta olup New Left Review’den alıntılanmıştır...

Bourdieu: “Marksist geleneğin Kartezyen felsefesinden, öznelerin bilinçli olarak bir şeyleri hedeflemediği veya yanlış temsiller tarafından yanıltıcı bir şekilde yönlendirilmediği farklı bir felsefeye doğru ilerlemeliyiz.”

www.heyula.blog/bourdieu-ve-...

John Searle: Zihin, Dil ve Gerçeklik Arasında John Searle’ün eserleri, dilin sınırlarından zihnin derinliklerine, oradan toplumun inşa edilmiş kalıplarına uzanan tutarlı ve cesur bir arayışın ürünüdür...

“Searle’ün eserleri, dilin sınırlarından zihnin derinliklerine, oradan toplumun inşa edilmiş kalıplarına uzanan tutarlı ve cesur bir arayışın ürünüdür. Bize sadece dünyayı anlamanın değil, onu her gün nasıl yeniden inşa ettiğimizin de felsefesini sunar.”

www.heyula.blog/john-searle-...

Genelde iki taraf da haksızdır. Ama bu durum, Hoca Nasreddin tarafından şöyle yorumlanır:
“Sen de haklısın.”

I don’t know whether such an interpretation exists about qualities,but in Vedic doctrine,the phrase ‘previous life’ can refer to the time just before the present moment. At least,this is an explanation for character,and even destiny that resonates with ancient Western philosophy.

“Eğer insan özgür olmasaydı, seçim yapma ve dolayısıyla kaygı duyma potansiyeli de olmazdı. Bu nedenle Kierkegaard, kaygıyı hem ‘düşüşün önkoşulu’ hem de ‘özgürlüğe götüren olasılık’ olarak görür.”

www.heyula.blog/kierkegaard-...

In Tchaikovsky's “Swan Lake”, the sound of a swan is imitated in transitions. It reminds me: we shouldn’t disdain the classics or the wisdom of older generations. As Althusser remarked it’s admirable how these people naturally handled things that we deliberate over for so long.

Pascal: “Yalnızca boğazlanmayı göze alabilecek tanıkları olan öykülere inanırım.”

Alper Gürkan on X: "“Analitik felsefeciyim.” diyen birisi ne demek ister? Bunda, öyle etiketlenmiş felsefecilerin yazdıklarından “hoşlanmak” dışında bir kasıt var mıdır? Rorty (FDA ve OİD’de) analitik felsefenin, ilke veya yöntem açısından ayırt edici bir yönünün bulunmadığını yazmıştı: Özellikle" / X “Analitik felsefeciyim.” diyen birisi ne demek ister? Bunda, öyle etiketlenmiş felsefecilerin yazdıklarından “hoşlanmak” dışında bir kasıt var mıdır? Rorty (FDA ve OİD’de) analitik felsefenin, ilke veya yöntem açısından ayırt edici bir yönünün bulunmadığını yazmıştı: Özellikle

Wittgenstein’dan sonra “çözümleme” ve “yorumlama” arasındaki fark, “analitikçiler”in “öznel yargılar” dedikleri değer alanından ötede temellendirilebilir mi?

x.com/gurkanalper/...

Her şeyi anlamak mümkün.

Russell, as a philosopher, had an ability to change his mind when confronted by a proof. I think it’s an invaluable trait. And it seems that he never found any proof for believing the existence of God, nor any counterargument that could convince him about non-monism.

Kafatasımızın içindeki ayın karanlık tarafına güvenmeyi öğrenmek gerekiyor -her yere dar kapıdan girmeye meyilli tarafa.

“İçimizde, oraya kendi koyduklarımızdan başka hiçbir şey yoktur.”

Richard Rorty

Berrak düşünceler, kesinlikler gerçekliğin duru görüntüsüne sahiplikten kaynaklanmıyor. Yanılsamadan fazlası değil.
Aksiyomları kesin matematiksel çıkarımlar dışında “apaçık” doğrular yok.

Dünya bulanık, zihnimiz daha da bulanık.

Richard Rorty: “Dilbilimsel dönemeç” için giriş İngilizceden çeviren: Alper GürkanFelsefe tarihi, önceki filozofların uygulamalarına yönelik isyanlarla ve felsefeyi bir bilime dönüştürme -yani, küllî olarak tanınan karar verme prosedürlerinin felse...

Richard Rorty:
“Dil felsefesi, felsefî sorunların ya dili yeniden biçimlendirerek ya da dil hakkında daha fazla bilgi edinerek çözülebilecek sorunlar olduğu görüşüdür. Bu, savunucuları tarafından en önemli felsefî keşif olarak görülür.”
Çev. @gurkanalper.bsky.social

www.heyula.blog/richard-rort...

In the past, I don’t know why I thought Orff’s “Carmina Burana” was related to hard and, masculine emotions like heroism. Instead, it’s mostly about pleasures and lust.

“Şiiri sanat eseri olarak karşıladığımız müddetçe sözgelimi ‘Odisseus’ isminin referansının olup olmadığına lakayt kalırız. Demek ki nerede bizi anlamdan referansa yönelmeye sevk eden bir şey varsa o, doğruyu bulma gayretidir.”
G. Frege, “Anlam ve referans”

*Anlamdan referansa = düşünceden nesneye.

“Mekân üretimi neticede bir güç ilişkisidir. Bedenlere, hafızaya, kimliğe, ideolojiye, toplumsal yapıya… biçim verme arzusudur. Bu arzu, mekânı kurduğu oranda güçlenir, güçlendiği oranda da mekânı kurar.”

www.evrensel.net/yazi/96692/b...

Postmodern dünyanın en önemli toplumsal sorunlarından birisi, herkesin hakları hakkında konuşmanın yaygınlaşmasının aksine ödev, görev ve sorumlulukların zikredilmesindeki lâkaytlıktır -etik ve politik özne sanki sadece hak sahibi bir saksı bitkisiymiş gibi.

Louis Althusser: “Filozoflar ne yapar?” Filozofları filozof yapan, ayrı bir dünyada, felsefe tarihinin büyük eserlerinden oluşan dışa kapalı bir dünyada yaşıyor olmalarıdır. Görünüşe göre, zaten bu dünyanın dışı yoktur. Onlar Platon'la, Des...

Louis Althusser:
“Felsefenin pratiği, dümdüz bir yeniden okuma, hatta kanıtlama değil, yorumlama, sorgulama, meditasyondur; büyük eserlere demek istediklerini ya da demek istemiş olabileceklerini dedirtmeye çalışır.”
www.heyula.blog/louis-althus...

Theseus’un gemisi: muhafazakâr ruh için bir kök/en Gemi hâlâ muzaffer Theseus’u anımsatma işlevine sahiptir ama her yenileme hamlesinde ellerinden yitip gitmektedir...

Alper Gürkan:
“Theseus’un gemisiyle işaret edilen paradoks, her parçası değişmesine rağmen bir şeyin hâlâ o şey olduğu yanılsaması hakkında. Tüm hücrelerinin değişmesine rağmen kişinin aynı kişi olduğu zannıyla hayatını tamamlaması gibi.”

www.heyula.blog/theseus-un-g...

“Okuyan, düşünen, bekleyen, flâneur, bunlar da en azından afyon yutan biri, düş kuran biri ya da bir sarhoş kadar aydınlanmış tiplerdir. Yalnız kaldığımızda aldığımız en korkunç uyuşturucudan -kendimizden- ise hiç söz etmeyelim.”
Walter Benjamin, “Düşünümler”

Modernliğin sonu: Yeni bir şeyden bahsetmenin giderek anlamsızlaştığı bir evre bu -yeni bir tür doğurmak gerekiyor.

“Araçsal akıl ve iktisadi rasyonalizasyon, geleneksel ve dinsel normlara saygıyı mecbur kılan katı kısıtlamalara tabiydi. Bu kısıtlamalar burjuva-kapitalist devrimle birlikte -aslında bir toplum olmayan- ‘piyasa toplumu’ lehine ortadan kaldırıldı.”

André Gorz / Ekolojinin kızıl hattı