@suhacalkivik.bsky.social
"İletişim bilimciler, nefret söylemini daha iyi anlamak için bu söylemleri kimlerin ürettiğine de bakılması gerektiğini belirtiyorlar."
Dilin sarsıntısı nefret söylemi
@suhacalkivik.bsky.social yazdı.
aposto.com/s/onunde-zel...
Yeni yazım @aposto.com ‘da:
aposto.com/s/konus-ki-s...
“Antiparantez” yanlış, doğrusu “antrparantez”
Antrparantez Fr. entre parenthèses
"Ayraç içinde" anlamında.
Söz arasında, sırası gelmişken.
“Teşvikimesai” yanlış, öyle bir sözcük yok,
doğrusu “teşrikimesai”
(teşri:kimesa:i:), Arapça teşrīk + mesāʿī
Bir amaç uğruna kurulan çalışma ortaklığı, birlikte çalışma, iş birliği: "Onunla yıllardır teşrikimesaimiz var."
“Ağrıma gidiyor” yazımı yanlış, doğrusu “ağırıma gidiyor”
Ağırına gitmek
Onuruna dokunmak veya gücüne gitmek:
"Kimse dört çocuklu bir aileye ev vermek istememiş. Bu, büsbütün ağırına gitmiş." - Adalet Ağaoğlu
Aklıselim (akl-ı selim) sözcüğünün Türkçe karşılığı, "sağduyu" yani "iyicil akıl"
"Aklıselim kişi" nitelemesi yanlış, "aklıselim sahibi kişi" diyelim.
+
Tanımadığımız insanlara, "dayı, abi, abla, yenge, teyze, amca, yeğen, enişte, oğlum, birader, kızım, şekerim, evladım vb." diye seslenmeyelim.
Az önce -annesinin kardeşi olmadığım hâlde- bir kişi bana “dayı” diye hitap etti.
Minibüs kâhyası veya otopark bekçisi değilim.
Hemen kendisini hak ettiği çöplüğe yolladım elbette.
"Sultanahmet Meydanı'nda toplandılar." yerine "Sultanahmet Meydan'da toplandılar." yazıyor birileri.
Medyanın tamlama bilgisi de yok!
Herhangi bir işin parasal tutarı, "mali portre" değil,
''mali porte" dir.
İhalelere ilişkin haberlerde "muammen" diye yanlış
yazılıp yanlış okunan Arapça kökenli sıfatın doğrusu
"muhammen"
(Oranlanan, tahmin edilen)
++
" ... açıklamasında" diyebilmek için "yaptığı"
sözcüğünü cümleden çıkarmak gerekir.
"... milletvekili, yasa tasarısıyla ilgili yaptığı açıklamasında ..."
diye başlayan haber cümlesinde "iyelik eki" gereksiz kullanılmıştır. Milletvekili, başkasına ait bir açıklamayı yapmış olamayacağına göre, "açıklamasında" değil, "açıklamada" demek yeterlidir. +
“Defaatle” ile “defaten” sözcüklerini birbirine karıştırıyoruz.
Defaatle: Defalarca.
Defaten: 1. Ansızın.
2. Bir çırpıda, bir kerede.
++
1. sıfat Habersiz:
"Kimisi maişet derdine düşmüş / Rahattan bihaber" - Cahit Sıtkı Tarancı
2. zarf Habersiz bir biçimde:
"Zümrüt gözlü baharın geldiğinden bihaber / Sararmış yaprakların üstüne eğilmişler" - Ömer Bedrettin Uşaklı
“Bihaber” yazmamız gereken yerlerde “bir haber” yazmayalım, tuhaf oluyor.
“bihaber”
(bi:haber), Farsça bī + Arapça ḫaber
+
+ "Şeklinde konuşmak"; ancak "konuşma biçimini" anlatmak amacıyla örneğin, ''bağıra çağıra" ya da "sakin bir ses tonuyla" konuşulduğunu belirtmek için kullanılabilir.
Yukarıdaki cümlede doğru anlatım; "dedi" ya da "diye konuştu" olabilir.
"... 'bunu dört gözle bekliyorum.' şeklinde konuştu."
Bu haber cümlesi yanlış.
"Şeklinde konuşmak" kalıbı, medyada yanlış anlamda kullanılıyor.
Dilimizde “rakkam” değil, “rakam” diye söylüyoruz.
(Arapça raḳam)
Dilimizde “rakkam” değil, “rakam” diye söylüyoruz.
(Arapça raḳam)
“Her zamanki sevimliliğiyle…”
“Her zamanki” yazarken “ki” bitişiktir.
Şüphe ve pekiştirme göreviyle kullanılan ki sözü ayrı yazılır:
Ders bitti, zil çaldı mı ki?
Seni öyle göreceğim geldi ki.
“Herkes, miting alanında toplandılar.”
denmez.
“Herkes miting alanında toplandı.” denir.
Ben de olsam tutarsızlık diye tekil kullanırdım.
09.04.2025 18:22 — 👍 1 🔁 0 💬 1 📌 0Medyanın dil bilgisi düzeyi evlere şenlik!
"Pek çok usta isimlere beste verdi." denmez.
"Pek çok usta isme beste verdi." denir.
“Eserde pek çok tutarsızlıklar görüldüler.” denmez. “Eserde pek çok tutarsızlıklar görüldü.” denir.
“Hissiyatı” derken -a sesi uzundur.
[ . . - . ] hissiya:tı
Doğrusunu dinleyelim: www.leventdonmez.com/sozluk?s=his...
“Mentalite” değil, dilimizde “mantalite” diyoruz.
(Fr. mentalité)
Anlayış.