Kitaplarının etkisi bittikten sonra uzun sürüyor gerçekten

Çok sevdiğim birinin kitaplığından ödünç aldığım 4 kitabı zorla okudum. Biraz ilgi alanımın dışına çıkayım farklı ülkelerin çağdaş yazarlarını da okuyayım istedim ama olmadı. Sanırım A. Maalouf’un tarihi figür ve olayları beni içine çekiyor.

Amin Maalouf’un her kitabıyla derin bir bağ kuruyor, olayları oradaymış gibi yaşıyorum. Sürükleyiciliği ve çevirisindeki başarı ile dilin sadeliği insana daha çok okuma hissi veriyor.

Ümit Özdağ’ın tahliyesine çok sevindim. Ölümü gösterdiler sıtmaya razı olduk bir yerde. Darısı Ekrem İmamoğlu’nun başına.

Pembe *ldükten sonra Kızılcık Şerbeti Mustafa ve Fatih :)

Yani bir de madalyonun öbür yüzü var tabi. Gerçekten özgürlük neymiş tekrar hatırladık. Çok seviyoruz canları ama yapamadığımız bizi kısıtlayan ne kadar çok şey varmış.

7 yıllık kedili ev maceram (2 kedi sahipliği +1 geçici yuva) sona erdi. 2 sini 3 er yıl arayla kaybettim. İkisini de yavrumuz gibi sevdik. Maddi manevi elimizden gelen her şeyi yaptık. Bu kışı da bizi sahiplenen bir kedimizle geçirdik. Umarım ömürlüktür yeni yuvasına teslim ettik.

10. Dizi biraz daha erken final yapsaydı da vedalaşmamız iki dostun sarılıp ayrılamamasının hüznünü verseydi.

Yine de güle güle Kızıl Goncalar. Birçok kalpte büyük izler bıraktın.

9. Bu denli olay yaratan, duvarları yıkan, fark yaratan bir işin sonunun böyle olması beni çok üzdü.
Dizi sürelerinin uzun olmasının da bunda etkisi var, farkındayım ama senaryo grubunda da bir şeyler olmuş gibi; bilmediğimiz bir sıkıntı var sanki.

8. Gerçek hayattaki yaş farkından karakterlerin de etkilendiğini düşünüyorum. Haliyle senaristler bu ikiliyi temaslı sahnelerden uzak tuttu.
Özcümle bir kırgınlık durumu ortaya çıktı. Ben hâlâ son 3 bölümü izleyebilmek için kendimi zorluyorum ama tempo o kadar yavaş ki akmıyor, gitmiyor.

7. Ama görüyoruz ki Uzak Şehir bu algıyı yıktı. Pazartesileri Kızıl Goncalar’la geçiren sadık izleyici bile tercihini değiştirdi.
Dizinin temposunun inanılmaz yavaşlaması, metaforların hat safhaya ulaşması, CünZey’in aşkının işlenmeyişi seyirciyi küstürdü.

6. Birden değil ama peyderpey bir seyirci göçü oldu. O dönem Kalpazan dizisi aynı günle izleyici karşısına çıktığında “Kızıl Goncalar’ın karşısında şansı yok” deniyordu.

5. Okur yazar seyirci olarak biraz da sinema sever birisi olarak ben bunları araştırıp anlamaya çalıştım.
Fakat total izleyici için durumun hiç iç açıcı olmadığını rakip kanala Uzak Şehrin gelmesiyle görmüş olduk.

4. Dizinin sadece senaryosu değil ışığın daha doğrusu karanlığın kullanılışı ve rüya sahneleri de sinematik bir hava veriyor;bu da seyir zevkini artırıyordu Fakat 2.Sezon izleyiciyi metafor yağmuruna tuttu Öyle ki diziyi anlayabilmek içinScotopia”adlı YouTube kanalndn dizinin tercümesni dinler oldum

3. Ve her bölüm sezon finali tadındaydı. Seyir zevki çok yüksekti. İlk sezon bittiğinde eylülü iple çekiyordum. Vahit karakteri sezon sonunda gelmişti ve ikinci sezon onun darbe yaptığı yerden başlayınca bu karakterin derinlemesine incelenmesine şahit olmaya başladık.

2.
Yayınlandığı ilk günü hatırlıyorum, ertesi gün Twitter yıkılmıştı. Bazı sahneler sansür gelmemesi temennisiyle paylaşım rekorları kırıyordu. Yeni dizi ve ilk bölümleri olması sebebiyle de direkt YouTube’dan da izleyebiliyorduk. Ertesi gün akşamı bekleyemeyip arada derede bölümü bitirmiştim.

“Kızıl Goncalar Sitemi”
Bu bir eleştiri yazısı sayılır, sayılır diyorum çünkü Kızıl Goncalar fanı olarak objektif yaklaşamayacağım ve dostun acı söylediği yerden konuşacağım.

Japonya’da hanımlar eteklerini bilek hizasında giyiyor çoğunlukla. 9.0 depremde bile isriflerini bozmamalarını buna bağlıyorum. Yoksa mazallah. 🫢

Beşeri Coğrafya

X e elim gitmiyordu, uygulama olarak da yüklü değil. Artık Elon Musk düşünsün. 🦋

Metazori ile 21. yy da insan terbiye etmeye çalışmak kimsenin haddi değil.

Elinizdeki güçlerin hiçbiri insan faktörü olmadığında bir işe yaramayacak.

En çok sevdiğiniz şeyi yapmayacağız.

Tüketmeyeceğiz.