Mehmet Yapıcı

Konu Özgür Özel'in korumalarının vasfı mı oldu şimdi?

Konu bir siyasetçinin, bir muhalifin, bir sade vatandaşın korumasız, hür iradesiyle, hedef gösterilmeden hayatını sürdürebilmesi değil mi?

Bu durumda iktidarın tekerine çomak sokan ve güçlü muhalefet yapan herkese koruma ordusu mu gerekecek?

Aslında bütün mesele Murat Abbas olmamak, Mahir Polat olabilmek.

Yargı iktidarın siyasi emellerine alet edildi, toplumun vicdanında kabul görmeyen siyasi darbelere hukuk kılıfı giydirildi.

Bu 1 Mayıs'ta meydanlarda adalete, özgürlüğe, memlekete sahip çıkmak için ses veriyoruz!

Suçsuz insanların hürriyetleri üzerinden direnen halka ayar vermeye kalkıyorsunuz. Bunun vebali ağır olacak. Devran dönünce kaçacak delik, sığınacak ülke arayacaksınız. Tıpkı eski ortaklarınız gibi...

Kendisine biat etmeyen herkesi terörist veya vatan haini diye yaftalayan, elindeki yargı sopasıyla öğretmeni, memuru, işçiyi süren veya süründüren bu iktidar, 3 haftadır yandaşlarından alışveriş yapmama hakkımızı kullandığımız için bizi "haklı kin ve düşmanlığa tahrik etmek" ile suçluyor.

Muhalif geçinen medya veremiyor. Biz paylaşalım.

Abluka altında Erkan Baş'ın yaptığı konuşma.

Benim evde haber izlemem yasaklandı, uykular haram oldu🙂Şu anda kaçak yazıyorum..

Bugüne kadar ticaretlerini geliştirmek için kullandıkları devlet, vekil, bakan ilişkilerini çocukların serbest kalması için kullansınlar. Ve bunu basın önünde mertçe yapsınlar.

Biz de yerel boykot lafını bir daha etmeyelim.

Yerel boykotun muhattapları (kendilerini çok iyi biliyorlar) içeride suçsuz yere tutulan, taciz edilen, işkenceye maruz kalan öğrencilerle ilgili bir açıklama yapsınlar.

Yerel firmaların boykotuyla ilgili, beşeri ilişkilerinizden dolayı çekinceleriniz olabilir. Onlara bir şans daha vermek isteyebilirsiniz. O zaman şöyle yapalım;

Sahip olduğunuz servetin bizden çaldıklarınız olduğunu iyi biliyoruz. Ve bu servet, bir avuç saray soytarısından geri alınıp, halka adil bir şekilde dağıtılmayı çoktan hak ediyor.

Yıllardır insanlar haksızlıktan, hukuksuzluktan kırılırken, ufak bir ses bile çıkarmayanlar ve iktidarla ince ince iş tutanlar boykotu hak ediyor.

Siz uygun teklifi vermenize ve işinizi düzgün yapmanıza rağmen kamusal işlerin yanına bile yaklaşamazken, kamusal alanı parselleyen işletmeler boykotu hak ediyor.

Tam da burada boykotun yerelleşmesinin ve nokta atışı yapılmasının önemi ortaya çıkıyor. Siz zamanında hak etmenize rağmen öğretim görevlisi olamazken, iktidarın çocuklarına açılan ve sonucu belli olan ilanların muhattapları boykotu hak ediyor.

Saraya biat etmeyen herkesin pervasızca yaftalandığı bu klişe cümlelerin muhattabı, yıllardır zaten iktidarın boykot listesinde olan memurlar, işçiler, öğretmenler, öğretim görevlileri, doktorlar, müteşebbisler olunca, farklı bir reaksiyon göstermenin artık zamanı geldi demek gerekiyor.

Yıllarca sömürülüp, üstüne hakaret edilmeye söyleyecek sözümüz var.

İyi de bizler zaten çeyrek asırdır boykot listesindeyiz, ya siz?

Boykot çağrısına saray rejiminden gelen tepkilerin, yine-yeniden "vatan hainleri ve devlet düşmanları" minvalinde olmasının alışageldiğimiz hakaretler klasmanından ayrı ele alınması çok önemli.

Siyasi nezaket, ilkeli iki siyasetçi ve siyaset anlayışı arasında olur. Kişilerden biri düzenbaz veya temsil ettiği anlayış mafya düzeniyse, ortada nezaket falan kalmaz. Onca yaşanılandan sonra, hele ki 19 Mart şurada dururken, mafyanın devlet temsilcileriyle bayramlaşmak ve fotoğraf vermek nedir?

Halk iradesine sahip çıkmak için direnen yüzlerce genci tutuklayanlar bizi sindirebileceğini sanıyorsa yanılıyor. Seçme hakkına, halk iradesine, özgürlüğe saldırılırken susup oturmayacağız!

Tüm gençler özgürlüğe, memleket aydınlığa kavuşacak.

Sevgili arkadaşlar çok soran oluyor, benim.

Hoşbulduk diyeceğim de bir zamandır buradayım. Az kişiyle tatsızdı, şimdi çiçek oldu.

Bir mühim ricam olacak;
Trolleri, haber sitesi görünümlü iletişim başkanlığı aparatlarını beslemeyin. Engelleyin.

Buralar da Elon’un çöplüğüne dönmesin.

Hoşgeldiniz💜

Bu boykot, küçük esnafı ve dar gelirliyi değil, saray esnafını ve semirtilen sermaye gruplarını hedef almaktadır. Muse dinleyen kitleden ölesiye nefret eden ama Muse organizasyonundan voleyi vuran gizli saray soytarılarını hedef almaktadır.

Türkiye Cumhuriyeti Devlet'i laik, demokratik, hukuk devleti oluncaya dek, bir adım bile geri atmadan saray rejimi ile mücadeleye devam.