Ömer Faruk Kocaman

#29ekim #yasasincumhuriyet #cumhuriyet #cumhuriyetbayrami

Seçimle kazanmaya bakmalı, oyunlarla irade gaspini insanlar görmüyorlar mi? Tepki vermeyecekler mi saniyorsunuz? Hak, hukuk, adalet desek, ne anlama geliyor acaba!?

Checks & Balances, insanligin acilarla deneyimleyerek geldigi son model yönetim sistemi. Ortak akil ortak bilinçle yönetimle dogruyu bulmak daha az hasarli bir yol.

Pazar akşamları için güzel filimler olurdu eskiden. Güzelde olurdu.

Bağımsız yargı, hukuk işlerse güven ortamı artar. Bu da yatirimcilari harekete geçirir. Heyecan gelir. Genç girişimcilerin önü açılmalı, desteklenmeli. Belirli pilot sektörler ve alanlar özellikle desteklenmeli. 10 yıl sonrasına şimdiden yatirim yapılmalı. Sonuçlari 3-5 yil içinde alınmaya başlar.

Katıldığım fuarlarda insanların, girişimcilerin yüzleri gülmüyor. Heyecan kaybolmuş. Beklentiler çok düşük ama katılmadan da olmaz halindeler.Ne heyecanlı zamanlar gördük eskiden,ateş gibiydi herkes. Coşkuyla iş hayatında varolan pek çok dinamik vardı. Şimdi ağır bir hava çökmüş insanların üzerine.

2. Ticaret ve Sanayi Bakanlıkları, TOBB, Sanayi ve Ticaret Odaları, Bankalar Birliği, STK lar kendi sektörlerinin geleceğine dair daha esaslı girişimler üretmeliler. Ülke ekonomisinin geleceği,gençlerin geleceği onların bugünlerde alacakları tedbirlerle çok ilgili.Sorumlulukları var, boş veremezler.

1. Sektörlerde ki sorunları topluca ilan etme, çare arama pek olmuyor görüldüğü kadar. Veya girişimleri mi sonuç vermiyor acaba? Kendi başının çaresine bakmak geçici çözüm olabilir ama sektörlerin önünün açılması daha esaslı girişimler gerektirir. Koordinasyon zayıf görünüyor.

2. Çok geç kalmış açıklama değil mi? Barajlar kuruyunca alarm veren belediyeler gibi. Dibi görmeden, kötü gidişata erkenden müdahalenin, uyarının belki bi yararı olur ama suyun bittiğini söylemek uyarı değildir, faydası da yoktur. Olan olmuştur zaten. Koskoca sektör ölmüş, selasını veriyor Kiğılı.

1. Kiğılı Giyim'in patronu Abdullah Kiğılı: "Devlet (Hükûmet), hazır giyim ve tekstili gözden çıkardı.

6 ay sonra üretim duruyor. Anadolu'da fabrikalar kapanıyor, üretim Mısır'a kayıyor.

Bizi bekleyen büyük bir tehlike var. Üretim olmazsa malı nasıl yerine koyacağız? Sıkıntılar başlıyor."

Ülkenin hali perişan,halk aç,her yerde hüzün,sıkıntı varken,muhalif görünen arkadaşların anlık şirinlik pozları,tbt paylaşımlari,ilgi ve beğeni talepleri,kurlaşmalar filan sizce nasıl? İnstagram,facebooka dönüşmeye başlayan çiçekler böcekler. Fikir sunmak,analizlerde bulunmak zor mu geliyor acaba?

Haysiyetli, adil ve vakur bir dış politika hasreti içindeyiz. Ülkecek hak etmediğimiz hallere üzülüyoruz. Neler neler oluyor çevremizde biz neredeyiz, ne yapiyoruz?

Konum vermeyin sakın.

Damla su kalmamış barajlarda. Faydali olur inşallah.

Bursa, "Su Şehri" olarak anılırken, pek çok marka sularını Bursa'dan alırken. Şehir ilk defa susuz kalıyor. Basiretsiz, liyakatsiz don 10 yılın ilgili şehir yöneticilerini bi toplamak lazım. Halkın onlara söyleyecekleri var.Biraz uzun ve incitici olabilir ama mutlaka duymaları gerekir. Hak etmişler.

Baraj doluluk orani Bursa'da %0.54 imiş. Alarm veriyor diyor.%20 nin altina inmeye başlayınca alarm verilir. Su bitmişt ne alarmı. Önlem almaya yillar yillar önce başlanılmaliydi. Bundan sorumlu kişiler, becereksiz, kasıntı tipleri bulmali ıslak sopa ile dövmeli. Başka türlü içi soğumaz insanın.

Yine başka bir kadının suçu mu?

Çıkar merkezli varoluş örneği. Çıkar neredeyse orası iyi, diğer taraf tukaka. İlke mi, o ne ki?

Topluma adapte olamiyorsan, huzurunu bozuyorsan tepki alirsin tabi. Mağdura yatmanin saçmaligi. İnsanlar bi baksin bakalim kendilerine nerede hata yapiyoruz, neden tepki çekiyoruz. istenmiyoruz diye. Hata hep başkalarinda, kafalara bak. Habere bak!

Normal bir insanın kabul edemeyeceği,yalan,dolan, yolsuzluk,hırsızlık,kayırmacılık, gücü kötüye kullanma acaba siyasetçiye nasıl helal olabiliyor, nasıl yapabiliyorlar. Bunların ayrı bir dinleri mi var. İnsanları kandırma,ütme, yolsuzluk nasıl makul şeyler olabiliyor.Yalan her yerde yalan değil mi!?

Her geçen gün hukuka, ekmeğe suya ihtiyaç duyulduğu gibi ertelenemez şekilde ihtiyaç duyuluyor. Huzurunda, zenginliğin de temelinde hukuk vardır. Güven duyabilmek için olmazsa olmaz. Hukuk, güven olmayan yere para gelmez. Kaçar. Bizde maşallah paranın kaçması için hemen herşey yapılıyor.

Ülkenin fakirliği nereye kadar acaba?Asgari ücretli, emekli, düşü gelirli vatandaşlar,ögrenciler nasıl hayat yaşıyor nasıl idame ettirebiliyorlar.Nereye kadar ettirebilecekler.Fiyatlar almış başını gitmiş.Paranın alım gücü yok. Ondan vazgeç, bunu yapma.Oraya gitme, onu alma.Nereye kadar gider acaba?

Olur öyle. Haksızlık varsa adalete başvururlar.

Dağdan inmişler desek az.

3. insan sağlıklı kalıp uzun yaşamaya baksa yeridir.Filmin en zorlu yerlerini yaşamışsın mutlu sonu görmek isteriz tabi. Bunun için bile spor yapıp saglikli kalmaya değer.Buyrun size bir motivasyon nedeni sunayım böylece.Değmez mi, değer hem de nasıl. Hep birlikte olan bitenin akibetini izleyeceğiz.

2. Kendi imkanları ile kurtarıcı oldugunu söyleyenler var ama onları kastetmiyorum.Makul ve mantıklı çözüm sunabilen de pek yok maalesef.Hep bi yerden eksikler.Umutlar yükseliyor,talep artıyor.Hayirlisi olsun diyorum. Yaşayıp göreceğiz.Sadece hem bizde hem de dünyada olup bitecekleri izlemek icin...

1. Biz doğu toplumları buhran zamanlarında hep bir kahraman, bir kurtarıcı çıkmasını bekleriz. Enteresandır çıkar da. Bu süpermenlerin toplumsal dönüşümlerde çok ciddi etkileri olmuş. Gelecekse bir süpermen bizde de dünyada da şartlar elverişli görünüyor. Zaman bu zaman olabilir.

Bizde de dünyada da çok ciddi sosyal ve psikolojik buhranlar var.İçten içe kaynıyoruz, hayir olsun bakalim.Ciddi toplumsal dönüşümler öncesi hep böyle olagelmiştir.Mesele sadece ekonomi değil.Huzur yok.İç huzuru yok insanların.Farkli nedenlerle olabilir ama sonuç hep ayni, domino etkisi yaşanabilir.

Kim bildirdi. Kızı yok öyle bişey diyor.

Tasarrufa mecburi yönelmeyi her yerde görür olduk. İnsanlar gibi şirketlerde hatta bankalar bile herhalde önlerini görmekte zorlaniyorlar. İş Bankası tasarruf olarak merkez binasinin eski dış giydirmesi solmuş olsa da Atatürklü üst kismi kalarak sadece alt kismini, yarisini yeniledi. Hayret doğrusu.