Ugur Yagan

Birer birer eksileceğimizi sandınız ama biz milyon milyon büyüyoruz!

Bu kadar kolay mı sanıyorsunuz? Bu şahsi bir mesele diye mi düşünüyorsunuz?

Bu büyük bir milletin yürüyüşüdür.

Elinizden geleni ardınıza koymayın. Artık korku duvarları yıkıldı.

5199'da yapilan değişiklik çözüm üretmeyi değil intikam almayı amaçlayan bir hamle. Tüm yanlışlar, ifitralar falan bir tarafa bir türün tamamını yok etmeye bu kadar kolay karar verilmesi başlı başına dehşet verici. Bulunan çözümün en net anlattığı şey berbat bir toplumda yaşadığımızdır.

Fazla değil. 1970-80'lerin yerlici politik okumalarina dayanan bu aşırı yuzeysel, derinliksiz siyaset kavrayışı bugünün Türkiye'sinde tek bir sey anlatıyor; "bizden olmayana zulmetme hakkımız var." Ben hiç kimsenin bu yaklaşımın siyasal ve toplumsal sonuçlarıyla yüzleşmek isteyeceğini sanmıyorum.

Böyle bakınca muhalefet maddi temelleri olmayan yapay bir gerçeklik üzerine inşa edilmiş "içimizdeki yabancılar"dan ibaret görülüyor. Bu şekilde bir siyaset okuması her türlü şiddete kapı aralıyor. Oysa Türkiye'de muhafazakar kesimler dahil bu tarz bir yaklaşımı sahiplenenler öyle sanıldığı kadar...

İktidar Aydınlanma geleneğine bağlı seküler dunya yorumlarını bu coğrafyaya empoze edilmiş, toplumla bağı olmadığını iddia eden bir entelektüel bir mirastan besleniyor. Bu yaklaşımda siyasal iktidar insan akliyla değil ancak gelenekle meşru bir şekilde ortaya çıkar.

Şu çok tehlikeli bir konuşma. Haklılık saf güçle gerekçelendiriliyor artık. "Telef" ifadesi de net bir "dehumanisation" girişimi. İsrail vb faşist yaklaşımların sahiplenildigini goruyoruz.Bu ifadelerin söz sahiplerine döndüğü örneklerle dolu tarih. Fransız Devrimi'nden çok önemli dersler var mesela.

ülkeyi yoksullaştıran, seçilmişleri görevden alan, cumhurbaşkanı adayını hapseden, gençlere zulmeden, abd-israil güdümlü, din istismarcısı, doymak bilmez, yolsuz, yasakçı, darbeci bir çetenin devlete çökmesinin ağırlığı altında kurtuluş arayan bir halkız biz. halimiz budur bizim.

Sanırım İBB'deki son tutuklamaların bir hedefi de 93'te yaşanan İSKİ skandalını hatırlatmk. Çok sığ, garip bir kafa var. "CHP ve tarhsel olarak yolsuzluk" temalı bir hikaye kurmaya çalışıyorlar. Kafaları sadece komploya çalışıyor, bu sebeple her itirazı kendilerine karşı bir komplo olarak göruyorlar

Erdogan'in İstanbul karşısındaki tavrı reddedilmeyi kabullenemeyen erkek tepkileriyle birebir örtüşüyor. Eğer çok ciddi bir direniş olmazsa zamana yayılan bir erkek vahşeti izleyeceğiz. Buradan toplumun reddedilmiş erkeklerine de çok tehlikeli bir mesaj var.

Filistin'de yaşananlar o kadar ağır bir yara açıyor ki bir daha hiçbir zulüm için kimsenin uluslararası destek istemeye yüzü olmayacak. Müslüman ülkelerin durumu da içler acısı Kore ya da Güney Afrika kadar tepki konamadı hiçbirinde. Burada iktidar suç ortağı da halkın umurunda mı onu da anlamiyorum

Katy Perry, G. King ve L. Sanchez'in uzaya gitmeleri çağımız servet dağılımı adaletsizliğinin en vurucu örneklerinden biri. 10 dakikanın maliyeti tahminen 84 milyon dolar. Bunun yanında "kadınlara ilham vermek" gibi bir amaçları olduğunu soylemeleri tam anlamıyla mide bulandırıcı.

İmamoğlu söz söyleyebileceklerin neslinin çoktan tükendiğini bilmiyor mu yoksa retorik bir soru mu soruyor acaba? Ben anlayamadım. Birinci seçenek fazla naif ikincisi gereksiz görünüyor.

2 Nisanda dayanişma gostergesi olarak çok sayıda insan boykota destek verdi. Fakat bundan sonra zaten ekonomik sıkıntı icerisindeki insanlara "harcamayın" demekte ciddiyetsiz bir şey var. Muhalif olan az sayıda esnafı ve muhalif olmayıp fakirlik içinde yaşayan insanları neden cezalandıralım?

Bunlara istinaden söylüyorum zaten bu borç en çok ona ait diye.

Kılıçdaroğlu memlekete bir Adalet yürüyüşü borçlu sanki. Yanlış adaylık kararı ve sonuçlarından ötürü hem İmamoğlu'na hem tutuklu ögrencilere hem de ülkeye bir borç gibi. "Aman o karışmasın" diyenler vardır ama borç en çok onun üzerinde. Bu defa adalet talebinin çok daha etkili olacağını düşünüyorum

20. yüzyılın başında muhafazakar gençler üniversitelerde Emile Durkheim ve Ziya Gökalp üzerine yemin ederlermiş. Onların koyduğu ülkü falan diye.. Neden böyle olduğunu burada açamayacağım ama geçen zamanda Türk muhafazakarlığının bilişsel kapasitesindeki düşüş içler acısı.

Mahmut Tanal, tutuklanan gençler ve öğrenciler için Adalet Bakanlığı önünde “Özgürlük ve Adalet Nöbeti”ne başladı

Öyle geliyor ki "cuntacı"dan duyulan rahatsızlık darbecilikle ilişkili değil. Rejim darbeye giriştiğinin farkında ve bunu en azından "manen" çoğunluğu temsilen yaptığı fikrine sahip. Cunta benzetmesi ise darbenin oligarşik yanına işaret ediyor. Bu açıdan Özel'in cunta teşhisi tam yerine denk gelmiş.

Pelit'in de boykot listesine alındığını görünce cidden kanservari bir yayilma olduğunu net gorebiliyorum. Apaçık zenginler rejimi. Her zengin aileden bir kişi temsilen vekil yapılmış ama temsil edilen halk değil. Katı bir sınıfsal yarılma da eşlik ediyor yaşanan adaletsizliklere.

"Mülakatı kaldıracağız" demeleri komikti, ne de olsa kayırmacılık için yıllar içerisinde kurdukları düzenin temeli burada. Fakat secimden sonra mülakatın devam etmesi trajedi. Milyonlarca genç bırakın kamu personeli olmayı torpil olmazsa özel sektörde bile nitelikli iş bulamayacaklarını düşünüyor.

Bu kadar baskıya, tehditlere rağmen gizli "tanık"ların bile "gordüm" dememeleri diyememeleri memleket adına umut verici bir şey. Bu kumpas çoktan çöktü, iddialar inanılmaz zayıf. Tüm bu zırvalara rağmen kaçma tehlikesiyle tutuklu yargilamak sarayın kendini rezil etmesinden başka bir şey değil.

İsrail'e Bakü-Ceyhan boru hattı üzerinden petrol sevkiyatımız devam ediyor. Yani, Gazze'yi ve Suriye'yi bombalayan jetlere yakıt ikmali yapmayı sürdürüyoruz. Bu ticaretten varil başına 1,27$ dolar kazanan BOTAŞ, direkt Erdoğan'a bağlı.

#MahirPolatSerbestBırakılsın

Araştırma: 2 Nisan boykotu etkili oldu mu? Toplum Çalışmaları Enstitüsü'nün araştırmasına göre 2 Nisan boykotunun tüketim talebinde “dikkate değer bir düşüşe” neden oldu.

Araştırma: 2 Nisan boykotu etkili oldu mu?

Suçsuz olan ama isnat edilen suçlar için bile tutuksuz yargılanabilecek biri birçok hastalığına rağmen tutsak edilerek öldürülüyor. Göz göre göre öldürülüyor Mahir Polat. Neden? Bu olay aracılığıyla toplumun geniş kesimlerine psikolojik şiddet uygulanıyor ama neden? Bütün mesele sindirmek mi?

How to figure out if a text is AI-generated without using any apps
and
How to ensure an AI-generated text doesn't get flagged

Özgür Özel: (İmamoğlu dosyası)

📌"İftirayı atanın 55 tane suçu var, paçasından yolsuzluk akıyor.

📌Diğer tanıdıklar suç deposu; her türlü pisliğe karışmışlar.

📌Şimdi de eskiden İBB ile çalışmış olanlara yalancı tanıklık teklif ediliyor."

Blusky kullanıcı sayısı 6 aydan kısa bir zamanda %180 civarı artmış. Burada gelecek var ama öncelikle kendilerini alternatif olarak adlandiran @t24.com.tr @medyascope.tv @dikencomtr.bsky.social @gazetepencere.bsky.social gibi mecraların blusky'ı daha aktif kullanmaları gerekiyor.