Aykut Erdoğdu

Sevgili gençler, hazırlanın, büyük bir yolculuğa çıkıyoruz.

Ben rakibinden bu kadar korkan, kontrolünü kaybeden ve panikle aynı anda bütün tuşlara basan başka siyasetçi ne gördüm ne duydum. Beni hapse de atsan, sosyal medya hesaplarımı da engellesen unuttuğun bir şey var; bu ülkede milyonlarca Ekrem var.
#İmamoğluHerYerde

Bu gidişle memleketi Joker filminin Gotham şehrine çevireceksiniz.

Her gittiğiniz yerde Ekrem Başkanı göreceksiniz.

Ekrem Başkan maskeli, tişörtlü, şapkalı, bayraklı milyonlar sizin kabusunuz olacak.

Hepimize mi erişim engeli koyacaksınız?

Hepimizi mi tutuklayacaksınız?

2- Bunlar demokrasiye, adalete, ahlaka, sevgiye karşı.

Bunlar güzel olan herşeye karşı.

Dünyanın tüm mazlumları, tüm demokratları, tüm iyileri bu kötülüğe karşı birleşin.

Yoksa biz ülkemizi, siz ülkenizi ve hepimiz dünyamızı kaybedeceğiz.

1- Bu platformda Ekrem Başkanın sosyal medya hesaplarının kapatılması küresel ırkçıların ve faşistlerin ülkemizde kimi desteklediklerini ortaya koyuyor.

Bunlar kendilerinden olmayan herkese düşman. Bunlar Gazze’ye, bunlar Türke, Kürde, Araba, Çinliye, Rusa, Afrikalıya, Avrupalıya, Asyalıya karşı.

Muhalefetin Cumhurbaşkanı Adayı’nın diploması iptal eden, tutuklayan, mal varlığına el koyanın sana neler yapabileceği üzerine düşün.

Dirsek çürütüp diploma mı aldın? Biriktirip ev mi aldın? Kendine iş mi kurdun?

Diploman, işin, tapun, birikimin, şirketin, güvende mi?

1 Mayıs’ın nasıl karşılandığı kalkınma, refah ve medeniyet seviyesini gösterir.

Diktatörlerin yönettiği az gelişmiş ülkelerde 1 Mayıs güvenlik sorunudur.

Milli gelirini adil bölüşen zengin ve medeni ülkelerde 1 Mayıs kutlanması gereken mutlu bir bayramdır.

#Yasasın1Mayıs

Erdoğan AKP Genel Başkanı olarak muhalefete hakaret ediyor.

Muhalefeti kendisine aynı üslupla cevap verince bir anda Cumhurbaşkanı oluveriyor.

Cevap veren Cumhurbaşkanı’na hakaretten hapse atlıyor.

Ümit Özdağ’ın ve binlerce muhalifin başına gelen bu.

Böyle adalet mi olur?

Cumhurbaşkanı Adayımız Ekrem İmamoğlu özgür kalana kadar, erken seçim sandığı milletin önüne gelene kadar durmayacağız!

Bu ülkenin adalet, eşitlik, özgürlük isteyen milyonları susmayacak!

🗓️26 Nisan Cumartesi
⏰14.00
📍Yenişehir Miting Alanı / Mersin

Allah korusun Ekrem Başkanın evinden milyonlarca dolar, para kasaları, ayakkabı kutuları çıksaydı.

Ya Başkanın oğlu paraları sıfırlarken yakalansaydı.

Utancımızdan sokağa çıkamazdık.

Bir de bunların haline bak.

Rezil adamlar.

Yatacak yerleri yok.

O’nu da çalmışlar.

Bunlar milli menfaatlerimizi dakikasında satacak potansiyele sahip.

“Koltuk mu vatan mı” seç deseler “koltuk” derler.

“Vatanı satar mısın” diye sorsalar “ne kadar” diye sorarlar?

Bu yüzden her mecrada gözümüz bu ihanet çetesinin üzerinde olacak.

Memleketde huzur bırakmama konusunda yemin etmişler.

Yargı reformu diye hapishaneleri boşaltıp tüm muhalifleri hapse doldurmak için yasa hazırlamışlar.

Sizden korkan sizin gibi olsun.

Elinizden geleni ardınıza koymayın.

Allah’a bir can borcumuz kaldı. O’nu da öder geçeriz.

5- Öz Vatanamızı işgal, Büyük Milletimizi esir etmek istiyorlar.

Size yenilmeyeceğiz.

Ateşten irademiz demir dağı eritecek.

Biz kazanacağız.

Her şey çok güzel olacak.

4- Gizliliğin karanlığında delilsiz iftiralar atarak algı oluşturmaya ve kamu oyu vicdanında tutsakları mahkum etmeye çalışıyorlar.

Bir distopyanın bir hukuk cehenneminin içinde Milleti ateşe atmak istiyorlar.

Depremde ölmezseniz, hapiste çürüyeceksiniz diyorlar.

3- Yargılama ilkesel olarak alenidir.

Aleni olsun da kimse karanlıkta dümen çevirmesin diye bu evrensel ilke konulmuştur.

Ama bunlar gizli yargılama yapıyor. Zulümleri ve adaletsizlikleri açığa çıkacak diye ödleri kopuyor.

2-
Bir de yargılamanın gizliliğini ihlal suçu işlemişler.

Yargılamanın gizliliği mi kalmış?

Yandaşlar her gün gizli denilen soruşturmaların detaylarını açıklıyorlar.

Soruşturma bize gizli. Yandaşa açık.

Ayrıca, neden gizli yargılama yapıyorsunuz?

1- İBB tutsaklarının avukatlarını göz altına alıyorlar.

Yargılamayı etkilemeye teşebbüs ve soruşturmanın gizliliğini ihlal suçunu işlemişler.

Avukatlar elbette müvekkilleri lehine delillerle yargılamayı etkilyecekler. Suçsuzluklarını anlatacaklar. İşleri bu zaten.

Sinan Ateş’in bu Millete emaneti bizimle yürüyor.

Şu kızın babasını torbacılara vurdurdular.

Türkün töresinde böyle kahpelik var mı?

Bu yavrunun göz yaşlarına yenileceksiniz.

Bir aslan tutukladınız.

Bir Millet uyandı.

Barikatlarınız aşılıyor.

Engelleriniz yıkılıyor.

Adaletsizliğinizle, baskınızla, zulmünüzle bu Büyük Milleti çıldırttınız.

Şimdi siz düşünün.

Çılgın Türkler Yürüyor.

Vatanına, Milletine, Cumhuriyetine, Atasına sahip çıkıyor.

Uyuşturucu tacirlerinin kara parasından rüşvet alanlar bize derin devlet havası basıyorlar.

Bunlar batakhanelerde barbut oynatırken biz devletin tedrisatından geçtik,

Bizim 2 bin yıllık devletimiz üç tane hırsıza mı kaldı?

Bunlar kim?

Ekrem Başkanla Erdoğan arasındaki fark 14 puana çıkmış.

Bu farkı üç ay içerisinde 20 puana çıkarmamız gerekiyor.

Bu yüzden her birinizin sorumluluk alması gerekiyor.

Hiçbir düşünceyi, inancı ve kimliği kırmadan, incitmeden, cesaret ve kararlılıkla mücadele etmek zorundayız.

2- Bizi dolduracak kadar büyük hapisane henüz yapılmadı. Şimdiye kadar memleketin asayişi bozulmasın diye sürekli alttan aldık.

Her haksızlığı sineye çektik. Ama bizim de sabrımızın bir sınırı var.

Vatan elden gidecek Millet köle olacak biz de susacağız öyle mi?

Biz korkumuzu Kerbela’da bıraktık.

1- 49 gencimizin tutukluluğuna devam kararı niyetlerini ortaya koyuyor.

Af çıkarıp hapishanelerde yer açıyorlar.

Niyetleri büyük bir saldırı başlatıp gözdağı vermekse, kendi adıma şunu söyleyeyim

Sakın gençlere dokunmayın.

Sizin hesabınız bizimle.

Biz her bedeli ödemeye hazırız.

Milli ekonomimizin ve kurumlarımızın itibarının korunması için Ekrem Başkanının derhal serbest bırakılması gerekiyor.

Ancak beyefendinin imajları bozulur korkusuyla Ekrem Başkan hapiste tutuyor.

Hazretleri güçsüz görünmesin diye ülkenin kurumları ve ekonomisi çürütülüyor.

2- Bizimle sizin aranızda şu fark var.

Biz Gazze mazlum İsrail zalim olduğu için protesto ediyoruz.

Siz Gazze Müslüman İsrail Yahudi olduğu için protesto ediyor görünüyorsunuz.

Gündüz Gazze’nin yanında görünüp gece İsrail ile iş çeviriyorsunuz.

1- O kitle Taksim’e çıksa Gazze’de katledilen çocukların çığlığını dünya duyacak.

Ama siz Gazzeli çocuğu kurtarmak değil istismar etmek derdindesiniz.

Sizin yaptığınızı Netanyahu yapmaz.

İsrail’de bile Gazze protestosu serbest Taksim’de yasak.

Sadece hakkımızı, hukukumuzu, başkanımızı değil kentimizi, havamızı, suyumuzu, ağacımızı, sokak hayvanımızı, işimizi, aşımızı, öğretmenimizi, öğrencimizi, doktorumuzu, okulumuzu, diplomamızı, madenlerimizi, limanlarımızı, çiftçimizi, esnafımızı…

Ne kaldıysa korumak için…

3- Çaresizlik içinde daha da derine batıyorlar.

Ağır suçlar işlediklerinin farkındalar.

Bu korkuyla daha ağır suçlar işliyorlar.

Bir Milletin kaderiyle oynuyorlar.

Kurtulmak için çabaladıkça daha da derine batıyorlar.

2- Milyonlarca insanın gözü önünde atılan iftira ortaya çıkmayacak mı?

Bu yüzden yargılanma TRT’den canlı yayınlansın teklifini kabul etmiyorlar.

Bu iftiralar ortaya çıktığında “Pardon” deyip kurtulacaklar mı?

Bu Millet ödediği ağır bedelin siyasi, ekonomik ve hukuki hesabını sormayacak mı?

1- Tutuklu sanıklar “bir daha gün yüzü göremezsiniz” diye tehdit edilerek itirafçı/iftiracı olmaya zorlanıyor.

Diyelim bu insanlar korku ve dehşetle itirafçı oldu.

Neyi itiraf edecekler?

Uydurulan senaryoları mı?

İftirayı desteklemek için sahte belge mi üretecekler.