nafile

madem buralara kadar geldik, ceketlerimizin yakalarına kızıl yıldız takın da yerimizi bilelim. yoruluyorsunuz böyle.

toprak kirlenecek ama razıyız, geber artık ya.

memleketin çivisi yokmuş.

bu kadar kinle çoluk çocuğu hırpalayanlara kin tutmayacakmışız, yakışmazmış. yakışırsa..

doğmamış çocuğa mektup: doğma.

listeler, oluştur.

mezardaki çocuğa sarıl, sana devleti anlatır.

ana kucağından toprak kucağına, yazıyor

ses bizi nadiren yanıltır, şunu dinleyip söyleyeni merak ediyorsun mesela, ses gibi akan bir güzellik çıkıyor karşına. www.youtube.com/watch?v=2nl4...

anneni ömrünün tek bir anında bile hak etmediğini anladığın gün, evlat olmakın mahşeri midir?

"seni mutsuz etmenin adı bütün dinlerde cehennem."

- seni mutlu etmek bir çocuğu mutlu etmeye en çok yaklaşan şey olabilir.

- artık aklıma hiç gelmediği aklıma geliyor bazen
- e geliyor işte?

drogo muydu acaba, "sen levh-i mahfuz musun?" diyen?

god is a poet wannabe

"kendine saygısı olan kimse kırk yaşından fazlasını görmez."

"güçlü olmak uğruna cinayet insanlarda var" diyen müzisyen gün gelip katillerin şahikasını över oldu.

- kimseyi söğmeden dinleyemez olduğumuz ülkedir.

livi dün yine doğdu. beni yeniden doğurup, kırkı çıkarken yine ölecek. vardar demişti: biz daha öküz gibi yaşıyoruz.

böyle, gibi.

- hayır el üstünde tutmuyor, elinin altında bulunduruyor.

israildir, azraildir.

"istanbul'da yaşıyorum" cümlesinde geçen "istanbul" yaşamı incitir.

"size sormak istediğim bir şey var: size mi soracaktım?"

beğenmeyen küçük dünyasına almasın.

aranızda herhangi bir taahhütte bulunduğum kimse yoksa kafama göre yazmaya devam edebilirim,belki?

yahut belki gelmemiştir