Asli Odman

Sevgili hocamız Aslı Aydemir, 30 Haziran günü Leman Dergisi önüne gelen saldırgan grupla yaşadığı tartışmanın ardından önce bu sabah ev baskınıyla gözaltına alındı, biraz önce ise akıl dışı bir gerekçeyle tutuklandı. Hocamızın masumiyeti açıktır, yanındayız! #AslıAydemireÖzgürlük

Açlığın maskesi, doygunluğun ataleti ya da ezilenlerin intikamı: Obezite Karnımız belki doyuyor ama hücrelerimiz aç ve kifayetsiz. Bunun adı tıbben metabolik açlık, sosyolojik olarak ise gizli açlık. Yiyip içtiklerimiz biyolojik gereklilikten ideolojik ve sınıfsal bir aygıta dönüştürüldü nicedir. En yalın hali ile sağlıklı beslenme, zenginlerin yeni kültürel sermayesi kılınırken, doymak yoksulların günü kurtarma derdine evrildi. Obezite oranında Avrupa ve dünyada rekora koşan bir ülkenin çocuklarıyız. Yoksulluk arttıkça obezite de bir o kadar artmakta. Ana Tanrıça Kibele’den Rubens’in tablolarına tarihsel olarak bereketin simgesi olan tombul beden, şimdilerde halk sağlığına içkin tehditlerin aynası. Bu bağlamda denebilir ki insanlık tarihinin en önemli ters yüz oluşlarının başında obezite gelmekte. Obezite, şeker hastalığı, gut dün zenginlik nişanesiyken bugün yoksulların hastalığı. Hasılı Bauman’ın ifade ettiği üzere obezite artık ziyadesiyle sınıfsal bir gösterge: İşçi sendikalarının bunu bilince çıkarmasında bir eksiklik, gecikme yok mu sizce de? Obezite artık aşırıya kaçan bir bolluğun değil, sağlıklı ve dengeli gıdaya erişememenin sonucudur. “Ne yediğin, kimin sana ne yemene izin verdiğidir” demekte Donna Haraway. Sahi bugünlerde düşük gelirli geniş kitlelerin neyi yemesine müsade var? Günümüzde sofradaki tabağın ekonomi politiği gıda eşitsizliği değil mi? Mart ayında açıklanan Ipsos tüketici alışkanlıkları araştırmasına göre, alışveriş sepetlerinde temel gıda ürünlerinin yerini büyük ölçüde atıştırmalıklar almış durumda. Kırmızı et sepetlerdeki ilk on ürün arasında yok. Tavuk bile dokuzuncu sırada. İşçi ve emekçilerin temel ücretlerindeki düşüş ve eş zamanlı yüksek enflasyon ülkemizde obezite oranını daha da artırdı. Obezite ile mücadele kamusal alanda obezite ‘avı’ ile olmaz. Diyelim ki obezite merkezlerine gitti geniş kitleler; önerilecek sağlıklı diyeti hangi emekli ya da asgari ücretli karşılayabilir ki? Hekimlerin reçetelerine obezite ilacı yazmalarına müsaade var ama proteinli gıda, et süt yumurta yazmaları yasak. Bunun adı kapitalizmden aşkın neoliberalizm. Aylık maliyeti 11 bin ile 20 bin TL arasında olan yeni kuşak kilo verdirici bir iğnenin Türkiye’de piyasaya sürüldüğü hafta, Sağlık Bakanlığı ‘tuhaf’ bir tesadüfle kamusal alanda elde terazi obez aramaya çıktı. Kamusal alanda obezler tespit edilip obezite merkezlerine yönlendirilecekmiş. Yol ve köprü misali özel sektöre yüzde 70 doluluk garantisi bahşedilen şehir hastanelerinin mimarı bir bakanlıkta, ana amaç sağlıklı toplum mu yoksa bu doluluk vaadi mi? Biz soruları soralım hayat bizi yanıltsın. Sağlık Bakanlığı, obeziteyle mücadele kapsamında, 81 ilde kurulan stantlarda vatandaşların boy, kilo ve vücut kitle indeksi ölçümleri yapmaya başladı. 2023 yılı toplam hekime müracaat sayısı yaklaşık 1 milyar olan bir ülkede bu mekan tercihini nasıl okumalı? Şekerden inmeye, yüksek tansiyondan kalp krizine on bir en önemli ölüm nedeni hastalığın nirengi noktasıdır obezite. Obezite merkezleri kendisine yönlendirilen bu obezleri nereye sevk edecek sonrasında demiştim? Yakında kurulacak özel zincir obezite hastanelerine mi yoksa? Neoliberal sistem, önce geniş kitleleri obez kıldı. Şimdi onların bedenlerini özel tıbbi işletmelerin müşterisi ilan ediyor. Mide küçültme ameliyatlarından, obezite ilintili estetik cerrahiye bir pazar yarattılar beden üzerinden. “Beden, iktidarın ilk adresidir” der M. Foucault. Gününüzde birey “Yalnızca tüketici değil, kendi bedenini de sürekli biçimlendirmekle yükümlü bir özne-mühendis” adeta. Devlet, sağlıklı gıdaya erişim hakkını bir kamu meselesi olmaktan çıkarıp bireysel tercihlere hatta mecburiyete bıraktığında, ‘kamusal etik yerini piyasa pragmatizmine’ terk eder. Sağlık Bakanlığı kamusal alanda obezite tespitiyle kamu sorumluluklarını bireyin ödevine indirgiyor hasılı. Burada mesele yalnızca insana dair değil. Artık kedilerimiz ve şehirli köpekler de obez. Bu hayvan sağlığından öte, türler arası etik bir kriz. Donna Haraway’in deyimiyle, “insan-merkezli etik anlayışın kırılma noktalarından. Kediler obez çünkü yalnızlaştık kalabalıklar içinde ve köpekler hareketsiz çünkü şehirde nefes alacak boş alan bırakmadık. Obezite, yalnızca bedende biriken yağ değil; toplumda biriken eşitsizliktir. Foucault’dan esinle, ‘bBedenin hem iktidarın hem de itaatsizliğin alanı’ olduğunu söyleyebiliriz. Obez beden, neoliberal rıza rejimine katılamayan, bireyin bedenidir. Ama aynı zamanda ‘Bu beden, kamusal alanda sistemin utancını da taşır.’ Bu nedenle obezite, ne yalnızca bir sağlık sorunu ne de bireysel tercihtir. O, görünmez kılınan gıda eşitsizliğinin, ihmal edilen kent politikalarının, inkar edilen etik ve politik sorumlulukların tezahürüdür. Gerçek çözüm; bireyin kalori hesabı yapmasında değil, devletin gıda politikalarını okul kantinlerinden yoksul hanelere adil kılmasındadır. Gıda bir haktır. Bunun unutulduğu zeminde sosyal güvenlik kurumlarının obezite ve ilintili hastalıkların tedavi giderlerini karşılaması uzak ihtimaldir. Artan obezite eşittir çökmüş bir kamusal sağlık sigorta sistemidir. Sağlık bakanının obezite kampanyasında unuttuğu gerçeklik bedenin salt bir kitle değil, aynı zamanda bir hikaye olduğudur. Obezite bu hikayede belki de ezilenlerin başkaldırısıdır. Sağlıcakla kalın.

Açlığın maskesi, doygunluğun ataleti ya da ezilenlerin intikamı: Obezite

✒️ Zeki Gül yazdı https://www.evrensel...

📍İstanbul

"Çocuk hakları ile çocuktur" başlıklı panelimiz 10 Mayıs Cumartesi günü saat 17.30'da Aslı Odman, Feray Aytekin Aydoğan, Bülent Şık'ın katılımıyla Barış Manço Kültür Merkezi'nde olacak

Çocuk yoksulluğunu, çocuk işçiliğini, çocuklara yönelik istismarı konuşacağız

Film gösteriminin ardından da aynı yerde, saat 17.30'da 'Çocuk Hakları ile Çocuktur' başlıklı panelde sevgili Aslı Odman, Feray Aytekin Aydoğan ve Bülent Şık'ı dinlemeye, somut durum üzerinden çocuk hakları mücadelesini birlikte düşünmeye davetlisiniz. Görüşmek üzere!🌿

Bir toplantının daha sonuna geldik, birlikte daha nice güzel işlere💜
📚Ölçek, Aktör, Sınır Üçgeninde Emek Tarihini Yeniden Düşünmek
6 Mayıs 2025, Tarih Vakfı, İstanbul
@tarihvakfi @asliodman.bsky.social Nurşen Gürboğa, Gorkem Akgoz, @ozgertem.bsky.social

YouTube video by Özgür TV Özgür Haber'de Bugün: #İmralı görüşmesi, Sırrı Süreyya Önder'in durumu

📌Sırrı Süreyya Önder’in hayati tehlikesi sürüyor
📌İmralı Heyeti, Öcalan ile görüştü
📌Gençlik 1 Mayıs’ta Taksim’de!
📌Çocuklar çalıştırılırken ölüyor
➡️ İSİG Meclisi Gönüllüsü Akademisyen Aslı Odman ile "çocuk işçiliği"ni konuşuyoruz.
📢Özgür Haber TSİ 20'de başlıyor⤵️
youtube.com/watch?v=zV_F...

📌Türkiye'nin işçi sağlığı ve iş güvenliği karnesinde ne var?
📌Emekçiler 1 Mayıs'ı nasıl karşılıyor?

🗣️Rojda Aslan soruyor, İSİG Meclisi Üyesi Aslı Odman ve İş Güvenliği Uzmanı Deniz İpek yanıtlıyor

⏱️ #MercekAltı 18:00'de İlke TV'de

#CANLI | Rojda Aslan ile #MercekAltı / Türkiye'nin işçi sağlığı ve iş güvenliği karnesinde ne var? YouTube video by İlke TV

📌Son 12 yılda en az 742 çocuk çalışırken hayatını kaybetti

İSİG Meclisi Üyesi Aslı Odman: "Geçen yılın sonundan bu yılın mayıs ayına kadar, MESEM'de çalışan 14 yaşından 18 yaşına kadar çocuk ölümü belgeledik. Ölüm nedenleri çok ağır koşullar sonucu olduğunu gösteriyor"
youtube.com/live/FQTBrie...

#CANLI | Rojda Aslan ile #MercekAltı / Türkiye'nin işçi sağlığı ve iş güvenliği karnesinde ne var? YouTube video by İlke TV

İSİG Meclisi Üyesi Aslı Odman: "Bir Afgan işçi kaçak maden ocağında çalıştırıp yakılarak öldürülüyor ve iş kazasının üstü örtülüyorsa bu emek rejiminin politik anlamda sağa kaydığını gösterir"

YouTube video by Eva Prodüksiyon “Kaza Değil Cinayet”: Aslı Odman’la İşçi Ölümlerinin Görünmezliği | Fikir Durağı

İSİG Meclisi'nden akademisyen Aslı Odman ile görünmez kılınan işçi ölümlerini, güvencesizliği ve devletin bu alandaki sorumluluğunu konuştuk

Beste Argat Balcı'nın hazırlayıp sunduğu #FikirDurağı yayında👇

🔗 youtu.be/CDoXa0tLpaQ

Aslı Odman boykotu ve boykotla varılacakları anlatmış, şiddetle tavsiye edilir.

Aslı Odman:

“Ortak sınıfsal var olma şartlarımızı göremeyeceğimiz bir yere götürebilir. Aslolan bu sermaye ağlarının bizim kılcal olarak her yerimize dokunduğunun farkına varmak.”

www.instagram.com/reel/DICL4TL...

YouTube video by Kutsal Motor Boykotun Etkileri, İktidar-Sermaye İlişkisi | Simülasyonda Bu Hafta #2

Aslı Odman, Kutsal Motor’a konuk olmuş

www.youtube.com/watch?v=5XTl...

“Tartışmanın tek yere mıhlanmasını engellemek gerek…”

Boykotun Etkileri, İktidar-Sermaye İlişkisi | Simülasyonda Bu Hafta #2 YouTube video by Kutsal Motor

Aslı Odman' ın boykot ve grev süreçlerini anlattığı bu videoyu mutlaka izleyip paylaşın

www.youtube.com/live/5XTlbmJ...

Akademisyen Aslı Odman, Kutsal Motor’a konuk olmuş ve tane tane boykotun evrilmemesi gereken yeri anlatmış

“Tartışmanın tek yere mıhlanmasını engellemek gerek. Yoksa bu uzun zamandır batağında debelendiğimiz kültürel çatışma meselesinde kalır. Senin kahvecin, benim kahvecim vs…“

Aslı Odman yorumladı: Boykot çağrısı sermayeyi nasıl etkiledi? Aslı Odman, CHP lideri Özgür Özel'in boykot çağrısının sermaye ile ilgisini değerlendirdi.

Aslı Odman yorumladı: Boykot çağrısı sermayeyi nasıl etkiledi?

'Bay 976' (raporlarda isim yerine sicil rakamı yazılı), İmamoğlu davası için 3 MASAK raporu yazdı. Ama her birinin içine öyle 'kıymıklar' koydu ki, açıkça kamuoyunda bir şayia yaratmanın yolunu açtı.

Peki bunu bilmeden mi yaptı?

15 Temmuz'da milleti niye sokağa çağırdınız da 205 kişinin ölümüne neden oldunuz? Beceriksizliğinizden mi yoksa ordu içine doldurduğunuz odakları durdurmaktan aciz olduğunuz için mi?

Bu görselde, bir meyve bahçesindeki ağaçlar tamamen buzla kaplanmış durumda. Ağaç dallarının üzerinde, aşağıya doğru uzanan uzun buz sarkıtları göze çarpıyor. Buzlar, ağaçların dallarını ve çiçeklerini adeta sararak doğanın donmuş bir portresini oluşturmuş. Zemin de donmuş su nedeniyle kısmen beyazlamış ve buz tabakalarıyla kaplanmış. Bahçenin içinde sulama sistemi boruları yer alıyor; bu da ağaçların don olayına karşı korunmak için sulanarak buzla kaplandığını, yani kontrollü don yöntemi uygulandığını düşündürüyor. Gökyüzü açık ve mavi, ortamda yoğun bir sis ya da kar yağışı yok; bu da görüntünün don olayının hemen sonrasında çekildiğini ima ediyor. Görsel, tarımda karşılaşılan iklimsel riskleri, özellikle de zirai don olaylarının yarattığı dramatik etkileri çarpıcı bir şekilde gözler önüne seriyor. Donmuş çiçekler ve buz sarkıtları, doğanın estetik yönünü yansıtsa da aynı zamanda ürün kaybı ve ekonomik zarar gibi olumsuz sonuçlara da işaret ediyor.

🟢 “Zirai don, gıda enflasyonunu da tetikleyecek”

🗣️ CHP’li Ömer Fethi Gürer: “Tüm çiftçi, üretici zararlarının karşılanması şart ve zorunluluktur.”

🔗 buff.ly/e0krmDF

Gençliğimiz var!!! "Bize diyorlar ki, siyasete karışmayın... Sizin siyasetiniz öğretmenlerimizi görevden aldı. sizin siyasetiniz ders kitaplarını gericilikle doldurdu. Sizin siyasetiniz bizden bir gelecek çaldı"

Bu fotoğraf, İstanbul Fatih’te bulunan Şehremini Anadolu Lisesi'nin önünde çekilmiş. Görselde lise öğrencileri, okul giriş kapısının önünde yan yana dizilmiş halde bir protesto eylemi gerçekleştiriyor. Ellerinde çeşitli dövizler ve pankartlar taşıyan öğrenciler öğretmenlerine destek veriyor. En önde tutulan büyük pankartta “Şehremini öğretmeninin yanında” yazıyor ve “ŞAL” imzası yer alıyor. Diğer dövizlerde şu ifadeler görülüyor: “Karnemizde susmak yok, söz var!” “Geleceğimiz daha büyük bir eylemi hak ediyor.” “Burası bilimsellik, nitelikli eğitim ister.” Öğrencilerin çoğu genç erkek ve kadınlardan oluşuyor. Arka planda okul binası ve giriş kapısı net bir şekilde görülüyor. Okul tabelasında “Şehremini Anadolu Lisesi” yazısı dikkat çekiyor. Bazı kişiler okulun içinden, pencerelerden eylemi izliyor. Görsel, gençlerin toplumsal duyarlılıklarını ve ifade özgürlüklerini kullandıkları bir okul eylemini belgelemektedir. Protesto barışçıl bir şekilde gerçekleşiyor.

🟠 Şehremini Anadolu Lisesi öğrencileri ve mezunları, öğretmenleri için eylemde

🗣️ "Liyakat, bilgi, deneyim neden siyasi hesapların ve sendikal pazarlıkların gölgesinde ezilir?"

🗞️ @alidnc.bsky.social'in haberi

buff.ly/7Sya8wG

bianet’e konuşan bir öğrenci: “Gelecek kaygısı yaşadığımız için buradayız. Yoksa biz de isteriz dersimize girelim, okulumuza devam edelim ama bize bu fırsatı vermiyorlar.”

Bu görselde İstanbul’daki tarihi Vefa Lisesi'nin avlusunda toplanmış büyük bir öğrenci grubu görülüyor. Öğrenciler okul bahçesinde yere oturmuş şekilde bir eylem gerçekleştiriyor. Görselin ortasında yer alan üç katlı, klasik mimariye sahip, krem rengi ve koyu kahverengi pencere çerçeveli ana okul binasının cephesinde “Vefa Lisesi” yazılı tabela dikkat çekiyor. Sol tarafta, birkaç öğrenci binanın giriş merdivenlerinde ayakta duruyor. Binanın açık pencerelerinden bazı öğrenciler dışarıyı izliyor. Bahçedeki oturma eylemine katılan öğrencilerin çoğunluğu koyu renkli kıyafetler giymiş; yeşil ve siyah Vefa Lisesi eşofman üstleri dikkat çekiyor. Görsel, gençlerin birlikte sessizce dayanışma içinde bulundukları bir protesto anını yansıtıyor. Arka planda daha modern bir okul binası da görülmekte. Gökyüzü açık ve hava güneşli, dolayısıyla dış mekân etkinliği için uygun bir ortam söz konusu.

🔴 Vefa Lisesi öğrencilerinden oturma eylemi

🗣️ bianet’e konuşan bir öğrenci: “Gelecek kaygısı yaşadığımız için buradayız. Yoksa biz de isteriz dersimize girelim, okulumuza devam edelim ama bize bu fırsatı vermiyorlar.”

🗞️ @alidnc.bsky.social'in haberi

🔗 buff.ly/ZHhke6z

Esneme kapasitesi kalmamış, herhangi bir geri adım atamayacak kadar katı, tam saha pres dışında stratejik ufku olmayan rejim, yapısı itibariyle her kısmi ve kesimsel mücadeleyi ister istemez genelleştiriyor, siyasallaştırıyor, yaygınlaştırıyor, başka mücadelelerle bağlar kurmasını kolaylaştırıyor

Bize diyorlar ki: “Siz siyasete karışmayın.”

Sizin siyasetiniz bizden bir gelecek çaldı!

"Sizin siyasetiniz bizden bir gelecek çaldı!"

Bu fotoğrafta, Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) genel kurul salonunda bir kadın milletvekili konuşma yaparken görülüyor. Kadın, açık mavi bir ceket ve beyaz bir bluz giymiş. Elleri açık bir şekilde havada, konuşmasına vurgu yaptığı bir anda yakalanmış. Önünde, meclis kürsüsü yer alıyor. Kürsüde konuşma süresini gösteren dijital bir sayaç mevcut ve üzerinde "00357" sayısı görünüyor. Arka planda, Türkiye bayrağının kırmızı kısmı kadrajın sol kenarından görünüyor. Salonun duvarları sade ve açık renkli. Kadının yüz ifadesi ciddi ve kararlı; bu da muhtemelen önemli ve iddialı bir konuşma yaptığı izlenimini veriyor. Genel olarak bu görsel, meclis çatısı altında yapılan bir siyasi konuşmayı veya eleştiriyi yansıtıyor.

🗣 "Biz normaliz, anormal olan sizin zihniyetiniz"

👉 CHP'li Taşçıerden 'normal doğum' tepkisi: “Futbol sahaları kadın bedeninin propaganda alanı değildir"

buff.ly/pHyHBJz

Bu fotoğraf, iç mekânda yapılan bir söyleşi ya da röportaj anını yansıtıyor. Görselin sağ tarafında, kısa sakallı ve gözlüklü bir erkek, turuncu renkte bir koltukta oturuyor. Üzerinde lacivert tonlarında, küçük desenli, uzun kollu bir gömlek var. El hareketleri ve vücut dili, konuşma anında olduğunu gösteriyor. Sol tarafta, ön planda iki farklı saksıda iki bitki yer alıyor. Arka planda ise duvara dikey olarak asılmış büyük bir gökkuşağı bayrağı (LGBTİ+ topluluğunu simgeleyen) bulunuyor. Bayrak mor, mavi, yeşil, sarı, turuncu ve kırmızı renklerden oluşuyor. Görsel, LGBTİ+ hakları, cinsiyet kimliği veya benzeri toplumsal konulara dair bir konuşma ya da röportaj bağlamında çekilmiş gibi görünüyor. Ortam sade ve gündelik; profesyonel bir ofis veya sivil toplum kuruluşu ortamını andırıyor.

🗣️ "Bütün bunlar, LGBTİ+’ların hikâyelerini anlatacak insanlar kalmadığında başarıya ulaşabilir… Ve öylesi karanlık bir gün, hiçbir zaman gelmeyecek."

🎙️ Tutuklu gazeteci #YıldızTar, @tucyil.bsky.social'in sorularını yanıtladı.

buff.ly/xhRNjyS

sizi yazmayan tarihin de ne bileyim🖤

Bu fotoğrafta, bir kürsüde konuşma yapan bir erkek politikacı görülüyor. Üzerinde beyaz bir gömlek ve boynunda Filistin bayrağının renklerini taşıyan bir atkı var. Bir eliyle kürsüye yaslanmışken diğer eliyle yukarıyı işaret ediyor; bu da konuşmasının coşkulu bir anında olduğunu düşündürüyor. Kürsünün üzerinde "CHP Başaracak, Türkiye Kazanacak" yazısı yer alıyor. Arkasında, aynı kişinin büyük bir ekran yansısı bulunuyor; bu da etkinliğin büyük bir salonda ya da miting alanında gerçekleştiğine işaret ediyor. Ekranda, arka plan olarak “Ekrem İmamoğlu” yazısı ve CHP logosu görünüyor. Adamın ifadesi kararlı ve enerjik, bir siyasi miting veya konuşma anını yansıtıyor.

🟠 İmamoğlu ve Ongun’un tutukluluğuna itiraz reddedildi

👉 İmamoğlu’nun avukatları, 16 milyon İstanbullunun oyuyla seçilmiş bir belediye başkanının kaçacağına inanmanın mümkün olmadığını vurguladı.

buff.ly/Qu5JdXV