Düşünelim bakalım "bu adam ne yapmış olabilir" diye!
Sanat yapmadığını biliyoruz.
Adam benden iyi müzik yapıyordu.
Ama bu onun iyi olması değil "benim berbatın da altı seviyemle ilgiliydi"
@bharunsakar.bsky.social
Eğitimci, Sosyal Medyayı konuşmak, fikir alıp vermek, hemhâl olmak için kullanan, akademik hevesleri de olan ama hala titri olmayan biri. Bir Amatör.
Düşünelim bakalım "bu adam ne yapmış olabilir" diye!
Sanat yapmadığını biliyoruz.
Adam benden iyi müzik yapıyordu.
Ama bu onun iyi olması değil "benim berbatın da altı seviyemle ilgiliydi"
Abla, yeni nesil "insanı korkutacak" kadar oluyor.
İnsan
-basbayağı hiç başka nedeni olmasa bile-
sırf bu tip vakalardan sonra "elden ayaktan düşmekten korkar" hale geliyor.
Şu sıralar zor
Ama aralarında evliya mı var nedir arkadaş?
Dün küfrettim. Bugün giriş kapımda tam takım bir anahtar setim sallanırken evin kapısında buldum kendimi.
Kimin zoruna gitti ise artık?
Anahtarlara bak.
Bir sürü detay düşün.
Anne babayı -konu komşuya anahtar takımı verdiniz mi diye- ara,
Sağa sola sor, derken listeyi azalta azalta bizim en küçük kardeşe geldi sıra.
11:00 gibi evden çılarken dalgınlıkla kapıda unutmuş.
Anahtarlar onun.
⬇️
Kapıdaki set eski. Anahrarlar orjinal ve yıllanmış ve tam set.
Anahtarların üzerinde maskot ya da anahtarlık benzeri bir şey de yok.
Ayrıca binada baba polis olan bir ailede var.
Ben bir ürperdim yani.
Sonuçta üst kat komşu polis.
Adama Genel Müdürlüğün "seni öperiz haa Harun" dedirtmesi 5 dk.⬇️
Fırın 3 dk mesafede yer.
Ekmeği iste, dilimlesinler, öde, geri dön toplam 15 dk etmiyor.
Eve döndüm kapının üzerinde bir anahtar seti var. Benimki de cebimde duruyor.
Kapıya takılı set de sağlam.
Bina kapısı, ev kapısı, ikinci kilit ne varsa hepsi tam tekmil kapıda asılı halde.
Evde kimse yok.
⬇️
Günün Hikayesi
-aslında bildiğin olay. Vaka yani. Bugün yaşadım.-
Dün Twiterda polise biraz küfrettim. Hakettiklerinden epey az idi. İma yolluydu. Doğrudan ve nokta atışı sokma saplama biçimli değildi ama "Polise küfrettim" sonuçta yani.
Bugün öğlen saat 13 gibi ekmek almaya evden çıktım.
⬇️
Harvard'dan ödül kazandıran çalışma:
Japon bilim insanları sığırları zebra rengine boyadı
gazeteoksijen.com/bilim-ve-tek...
"Yokluğun cehennemin öbür adıdır.
Üşüyorum. Kapama gözlerini"
ne demek?
biliyor musunuz hocam?
Muhtemelen delirmemişlerdir de o dost bir canın etrafta olmaması soğukluğundan ve üşümesinden daha tam kurtulamamış olabilirler.
Gerçek bir "iyi ki varsın" bu durumlarda denir.
Seni görmeye toplandıklarını nereden çıkardın.
Bel ki "ölünü görmeye" gelmişlerdir.
Ayrıca ölünü gördükleri o hengamede sen cidden eli ayağı bağlı ve çaresiz biçimde yatıyor oluyorsun.
Bel ki seni değil, ölünü görmeye gelmişlerdir?
Kont Bırak Ula
Ali bey'in lakabı Fenerbahçeliler arasında "Kont BırakUla"ya çıkmıştır.
Jose Morinho'nun DA gönderilmesi ile
Beşiktaşın teknik direktörünün aynı gün,aynı saatte gönderilmesi vakasının yaşanmasından sonra,
Fenerbahçe taraftarları arasında Ali Başkanın lakabı neye çıkmıştır?
⬇️
"Adana" gerçekleşmektedir.
Yanlız bu gerçekleşmektedir ifadesini "gerçekleşmiştir" diye anlamayın.
Muhtemelen şu an bile biryerlerde bir adanalı ana bu eylemi gerçekleştirir halde.
Anıyı niye anlattım?
Cevabı da Twiter hesabında
İlişikteki seride.
[Son not: Twiter'da bahsettiğim 1,5 mt mesafe olayı burada yaşanmamıştır. O başka.
Ben burasa izleyici bile değildim]
Adam kahırlanmış yani.
Lise son sınıflar için allem etmiş kullem etmiş, pazarlık yapmış, boyada indirim yaptırmış, frezeyi ucuza getirmiş ve bize cillop gibi bir sınıf hazırlamış.
Ve davarın biri daha ilk gün
-Cuma- yolunu bulup bir bok yemiş.
Adam haklıydı.
Ben olsam benim de içim yanardı.
⬇️
Ertesi ders, öğretmen zili ile müdür geldi.
Bayağı da dolmuş.
"Oturun" dedikten sonra daha selam melam demeden "o ayakkabı izini hangi it yaptı" diye sordu.
Meğer binanın -ve bizim sınıfın- boyama işi daha bir hafta evvel anca bitmiş.
Zaten binaya girince tatlı bir kireç badana kokusu vardı.⬇️
Bir Cumartesi, Pazqr var arada.
Pazartesi dersler normal başladı.
Sınıfa bir girdik.
Kapıya yakın sıra grubunun en arkaya doğru bölgesinde TAVANDA
-evet 4.5 mt yükseklikteki tavanda-
Bir ayakkabı tabanı izi var.
Basbayağı sağlam, ölçülü ayakkabı izi.
Biz biraz güldük ve ders geçtik.
⬇️
Müdür yardımcısı bize senenin daha ilk günü "sizin için yaptırdık sıraları. Üstünde ders çalışacaksınız. Mahvetmeyin" bir tur niyazda bulundu.
Zaten sayısal sınıfıyız.
Pek de "yeniden oymak" fikrimizde değil.
Biz de tamam hocam dedik. Ve evlere dağıldık.
⬇️
Sene başladı,
Zaten bizden para toplamışlar-
Bizim sınıfın duvarları, tavanı tahtayı elden geçirmişler.
Kazınmaktan topografik harita gibi olmuş sıralar frezeye yollanmış, cilalanmış.
Sınıf cillop gibi olmuş yani.
⬇️
Konferans salonu genişce, ferah bir yer. Binanın üst katında.
Böyle Kocaman iki yana açılan çiftli bir kapıyla girilen bir yer.
25 öğrenci sırasını ferah ferah alıyor.
Ayrıca oldukça da tavanı yüksek 4,5-5 mt falandı sanırım.
Galiba da binada tavanlar hep böyleydi.
Neyse.
⬇️
Bu seferde "Fen sınıfını ikiye bölemedikleri" ortaya çıktı.
Yeterli sayıda Fen sınıfı için yetkinliği sağlam hoca yok.
Bizi 50 kişi bir yerde okutacaklar.
Ama binada 50 kişinin rahat sığacağı sınıf da yok.
Bina eski 1930'lardan.
Bahçede büyük çınarlar falan var.
İyi bir de konferans salonu var.⬇️
Fen dersleri iyi olan biriyim. Evim ilçe dışında bir isçi sitesinde sonlara kalmışım.
Fen sınıfı olmuş 49 kişi.
Ben o an 49. kişiyim.
Kafası basan kimse de Türkçe-Matematik seçmemişmiş.
Beni oraya darlıyor hoca.
ense Sözel ile TM arası farkın ne olduğunu bile bilmez haldeyim.
Direttim, Oldu.⬇️
Söz verdik yazalım.
BİR ANI
-İlgili kişi asla bulunamadı-
Bizim zamanlarımızda lise 1'den ikiye geçerken bölüm tercih ediliyor.
Galiba 9 sınıf lise 1 var.
Çünkü ben "K" sınıfındayım.
Fazlası var idiyse de Allah affetsin.
Bölüm tercihi yaptık. Fen istedim.
Müdür Yardımcısı patladı.
Yer yok.⬇️
Bizimki "Bir sorun yaşarım. Mevzuyu anlarlar diye 2 ay o kitapçıya gitmedim" demişti.
08.06.2025 21:03 — 👍 1 🔁 0 💬 0 📌 0Kitap normalda o 3,75'in önunde bir rakamla -23,75 gibi- satılıyor.
Kitabı kaptığı gibi tezgaha gidiyor ve imkan elden kaçmasın diye acındırmak için "abi bunun indirimi var mı" diye soruyor.
Tezgahtan bir yutkunup bakıyor ve "yok, bu galiba zaten indirimli hali" diyor.
Arkadaş alıp tüyüyor.
⬇️
Kadıköyde okkalı bir kitapçıya gidiyor.
-Alkım ya daPenguen falan olsa gerek-
Reyonun gediklisi zaten. Tum seriyi kafaya koymuş. Tek tek kitap fiyatlarına kadar ezberlemiş. Defalardır önlerinden geçiyor.
Hobbit'in etiketinde 3,75 tl yazıyor.
-şimdinin parasına benzetelim 70tl hibi bir şey-
⬇️
Filmlerler yeni çekilmiş.
Daha ancak ilkine gitmişiz.
Orta dünyaya bayağı h3ves sarmışım. Arkadaşla bol bol konuşuyoruz. Bunda serinin çoğu kitabı var ama kitaplar öğrenci için pahalı. Zor almış.
"Al bundan başla" diyerek Hobbit'i verdi ama sonra gülerek "bak sana nasıl aldım anlatayım" dedi.⬇️
Sen özgürsün,
Ben özgürüm,
Hatta CHP'nin başındaki "Özgür"
Öylese
biz niye bu haldeyiz arkadaş?
Aranızda Susam Sokağını izleyerek büyümüş birileri varsa "çocukluğumuza giden bir tünel" buldum.
İzlerken bir garip oluyor insan.
İçim ışıldıyor resmen.
Keşke Edi ile Büdü'nün yeni bölümlerini yapsalar.