Sadık Usta

Yüzme bilmeden denize atmamışsanız en iyi ihtimalle köpek balıkları tarafından yenmeseniz bile boğulursunuz...
Felsefe kritik anda hayat da kurtarır!

karşı nasıl tedbir alıyoruz?
Felsefe bunun için var. Manipülasyonu, kurguyu, yüzeyselliği, çarpıtılmışı, köreltici ve bağnazlaştırıcı bilgiyi yakalamak için şüphe, sorgu ve akla başvurmak var.
Bunu yapmıyorsanız, yüzme bilmeden denize atlamış sayılırsınız...

Bedenimizi ele geçirmek için harekete geçen virüslere karşı bağışıklık sistemimiz antikorlar üretiyor.
Bilgisayarımızı ele geçirmek için hazırlanmış troyanlara karşı antivirüs programı kullanıyoruz.
Peki ya zihnimizi kurgulanmış ve çarpıtılmış bilgilerle ele geçirmeye çalışan dijital dünyayı 👇

Büyük felsefeciler, çok yönlü, geneli iyi görüp analiz edebilen ve kültürün hangi alanı olursa olsun yeterli bilgiyle donanmış insanlardır.

Bir felsefecinin yapacağı büyük hata uzmanlaşmaktır.
Uzmanlaşmak, aynı zamanda gelişmenin dışına düşmek, değişen koşulları kavrayamamak, zihinsel olarak katılaşmak, çıkmaz sokaklarda oyalanmak, filiz verememek, miyoplaşmak, kısırlaşmak ve Almanların deyimiyle bir“Fachidiot” olmaktır.👇

bağnaz, şiddete eğilimli ve barbar insan yetiştirmiş olurlar. Felsefe sadece okullarda değil, önce evlerde öğrenilmelidir. Hatta önce anne ve babalar felsefeyle haşır neşir olmalıdır...

Belli bir düşünme ve yaşam tarzına alışmış çok az insan değişebiliyor.
Çocuklarını küçük yaştan itibaren şüphe duymaya, sorgulamaya ve akla başvurmaya alıştırmayan, yani çocuklarını felsefeden uzak tutan toplumlar, sadece itaat eden, farklı görüş ve insanlardan hoşlanmayan, 👇

İnsanlar bağnazlığı alışkanlık haline getirebilir mi? Küçük yaştan itibaren itaat etmeye alıştırılmış, şüphe duyması engellenmiş, kafasına sürekli sopayla vurulan, emirle iş yapmaya alıştırılmış insanların ilerleyen yaşta değişmesi imkansız gibi.👇

Hesabımı bu sabah askıya almışlardı, itirazım haklı bulunmuş ve hesabımı yeniden kullanıma açmışlar 😊

🙏❤️

çok sağolun

Şimdi herkes hangi kategoriye girdiğini kendisi bulabilir.

13. Bunun nedenlerini ise yeni hazırlamakta olduğum kitapta etraflıca inceleyeceğim...
Şimdi herkes hangi kategoriye girdiğini kendisi bulabilir...

12. hipotezler ortaya atabilen veya teorik açıklamalarda bulunabilen ve hatta gerçekle sanrı, gerçekle hayal, aklı başında olmakla delilik arasında gidip gelen insanlardır. Huarte’ye göre bu insanlar, gerçek zihinsel yaratıcılığa sahip kişilerdir...

11. Keskin bir zekâ ve bakış açısına sahip olan bu insanlar, daha önceden görmedikleri, duymadıkları veya kaleme almadıkları ve hatta düşünmedikleri bazı özgün gerçekleri ifade edebilmektedirler. Burada bahsi geçen bireyler, normal insanlardan çok daha ileri düzeyde zihinsel tasavvurlarda bulunan,

10. Ancak Huarte’nin üçüncü kategorisi daha ilginçti. Huarte’ye göre üçüncü kategorideki insanlar diğerlerinden farklıdır. Bunlar, “aklın gücünü” kullanarak herhangi bir deneyim ve gözleme başvurmadan özel yetenekler ortaya koyabilirler.

9. Bu kategorideki bireyler, her gün çevremizde dolaşan normal zihinsel işlem ve yeteneğe sahip insanlardır. Bunlar, herhangi bir alıştırma veya deneyime başvurmadan kendiliğinden yüksek düzeyde soyut kavramlar üretebildikleri gibi kendi içlerine dönük özbilinç de geliştirebilmektedirler.

8. bu yüzden de deney ve gözlemin ötesine geçerek olgulardan bağımsız akıl da yürütebilmektedirler. Bunlar kendi başlarına bilimsel araştırma yapabildikleri gibi, daha ileri düzeyde çıkarımlarda bulunabilmek için de dışsal bir etkiye ihtiyaç duymazlar.

7. Bunlar sadece algısal bilgiyle yetinir ve bunun ötesine geçemezler. Bu tip insanlar kendinden hareketle yaratıcılık ortaya koyamazlar. İkinci kategorideki insanlarsa, birinci kategorideki insanlara göre ileri düzeyde zihinsel yaratıcılığa sahiptirler ve

6. Ancak Huarte’ye göre zihinsel yetenekleri birbirinden farklı olan insanları da kendi içinde üç farklı kategoride değerlendirmek gerekir. Buna göre birinci kategoride yer alan insanlar, esas olarak “algısal akıl” düzeyinde çakılıp kalırlar.

5. Bu kategorideki canlılar (insanlar ve hayvanlar) temel ihtiyaçlarını gidermeye yönelik düşünür ve eylemde bulunurlar. İkinci kategoride ise insanın spiritüel yetenekleri devreye girer ki insanı insan yapan temel özellik de budur.

4. Huarte, Türkçeye Zihinlerin Sınavı adıyla çevrilebilecek çalışmasında, canlıların zihinsel yaratıcılıklarını iki farklı kategoride değerlendirmektedir. Huarte’ye göre, birinci kategoride insanın zihinsel yapısı hayvanlarınkiyle hemen hemen aynı düzeydedir.

3. Platon ve Aristoteles'i işin dışında tutarsak, modern dönemde insan zihninin fonksiyonunu ve yaratıcılığını araştıran ilk Batılı bilim insanlarından biri Rönesans döneminde yaşamış olan hekim Juan Huarte (1529-1588) idi.

2. Bazılarımız da daha ilk andan itibaren, görmediği, duymadığı ve hiç kimsenin düşünmediği, tahayyül bile edemediği konularda teoriler geliştirebilmekte, öngörülerde bulunabilmekte, adeta ışık hızının ötesine geçerek, akla gelmeyeni söyleyebilmektedirler.
Peki neden?

1. Bazılarımız neden sorgulamaz ya da neden algının ötesine geçemez?
Bütün insanlar düşünme yetisine sahiptirler fakat bazılarımız düşündüğü halde sorgulamayı bilmez. Bazılarımız düşünüp sorgular fakat kendinden hareketle sentezleme yeteneğinden yoksundur.