İstanbul’da kültür-sanat etkinliklerine yetişmek ne mümkün! Cumartesi günü çok güzel 3 etkinlik var sadece birine katılabileceğim için üzgünüm.
Oh be iyi ki İstanbul’a taşındım.
@melikeki.bsky.social
İstanbul’da kültür-sanat etkinliklerine yetişmek ne mümkün! Cumartesi günü çok güzel 3 etkinlik var sadece birine katılabileceğim için üzgünüm.
Oh be iyi ki İstanbul’a taşındım.
Sevgi görmemiş bir çocuk olmam kanayan yaramdır ve hep sevgiyle büyümüş çocukların hayata 1-0 önde başladıklarını düşünmüşümdür.
Mattia Ahmet, böyle bir ailenin pırıl pırıl bir çocuğu. Ama sevgisizlik onu bir şekilde buldu.
İnşallah bu iyi ve tertemiz insanlar için adalet tecellî eder.
Onun hitap şekliyle:
Geçmiş olsun üstat! @mhrplt.bsky.social
Mehmet Ali Birand’ın Demirkırat belgeselini izliyorum. Câhilliğimden utandım ama hikâyesi şuymuş:
Halk, Demokrat kelimesine dili dönmediği için Demirkırat olarak telaffuz ediyor. Bu yüzden logo da şundan şuna dönüşüyor:
Dün okurken şarjım bitmişti, yorum bugüne kaldı. Ufkumu açtı. Sâdece Türkiye ile ilgili değil, içinde olduğumuz çağ ile ilgili de çok fikir veriyor. Basın târihi üzerinden bir modernite okuması.
07.04.2025 06:20 — 👍 1 🔁 0 💬 1 📌 0Rüyamda üst üste Yûnus Emre’nin şu beytini duyuyorum, başka hiçbir şey yok:
Bir sinek bir kartalı salladı vurdu yere
Bir sinek bir kartalı salladı vurdu yere
…
Biraz ürktüm ne yalan söyleyeyim. Mustafa Tatcı’dan şerhini okumak farz oldu sanırım.
Mahir Polat bir ropörtajında Piano Piano Bacaksız filminden bahsediyordu. İzledim. Konu, kendisinin de en önemli meselelerinden: Yoksulluk.
“İnsanın yoksulu, umuttan yanadır.”
Hayvansal yağların içinde don yağının olmamasına şaşırdım. Hâlâ daha var. “Et yağı” dediği mi acabâ?
05.04.2025 13:03 — 👍 2 🔁 0 💬 0 📌 0Ağzınıza sağlık, çok güzel bir bölümmüş. Affınıza sığınarak şöyle bir not düşeyim. Sâmiha ismi, ilk a harfi uzatılarak telaffuz ediliyor. Şöyle ki:
04.04.2025 09:05 — 👍 0 🔁 0 💬 1 📌 0