Toygun Karahasanoğlu

I hope somebody is promoting my book in the Nazi salute social media world. Because I certainly do not :)

Reconstructing the Self Internationally: Global IR, Global Consciousness and the Emancipatory Potential of Good International Citizenship This chapter aims to provide a tentative basis for the possible contribution of Global International Relations (IR) to the concept of good international citizenship by focusing on the concept of self. It argues that by fostering an internationalized sense of self...

link.springer.com/chapter/10.1...

A novel book including my chapter is out! Hope you enjoy it!

Siyaset, Uluslararası İlişkiler ve Duygular - Dr. Erman Ermihan Academicus Yaz Okulu, 17 Eylül, 20.30 Zoom linkleri ilgili webinar'dan önce formda belirttiğiniz email adresine gönderilecektir.

Yaz Okulu'nun son dersinde "Siyaset, Uluslararası İlişkiler ve Duygular" üzerine konuşacağız. Kayıt için: forms.gle/5CmqVzWqXexV...

A Japanese Attempt at Racial Equality before 1919 Proposal: The Case of Inazo Nitobe Abstract. This article argues that Inazo Nitobe (1862-1933) was a norm entrepreneur of racial equality for Japan at the beginning of the 20th century when

🚨New Article🚨

“A Japanese Attempt at Racial Equality before 1919 Proposal: The Case of Inazo Nitobe” by Toygun Karahasanoğlu

Read OPEN ACCESS here

academic.oup.com/isagsq/artic...

Swedish Defence University advertises two postdoc positions focused on narrative geopolitics, or how emotional and widely circulated narratives shape international security, great power relations & geostrategic rivalry.

fhs.varbi.com/en/what:job/...

fhs.varbi.com/en/what:job/...

Deadline: 31 Aug

What about proto-modernist themes, professor? Can they be regarded as a continuity between pre-modern and the modern or do we have to separate the lines?

If you’re a PhD student from or working on MENA, or if you are advising MENA students who could benefit from a supportive online working space, please reach out.

We’ve had dozens of PhD students from Turkey alone finish their dissertations, apply for grants and jobs, revise article submissions.

Postdoc with a focus on narrative geopolitics Description The postdoctoral position is part of the interdisciplinary research environment on narrative geopolitics, established with funding from the Swedish Armed Forces. The role involves interdis

Postdoc in Narrative Geopolitics @forsvarshogskolan.bsky.social

We're hiring a postdoc w a strong foundation in international relations, political science, or similar to study how emotionally charged narratives influence international security & great power politics.

fhs.varbi.com/en/what:job/...

Many thanks for the information.😊

Hello, will the workshop be conducted online?

🎉 Vol 51(2) is out!🎉

This issue includes TEN research articles. The articles are all free to read this month, so be sure to take a look and enjoy 👇

📚Read Here ➡️ buff.ly/cSV8VwX

Well, that's disappointing. @bsky.app started banning accounts complying with Turkish government demands. Not the safe haven those who migrated from X was seeking, it seems.

Turkey and the Liberal International Order This book examines Turkey's increasingly unstable position in the liberal international order and its complicated relationship with the West.

In this book, I explore how Turkey has related to the liberal order over time—not through clichés about East vs. West, but by diverse, and internally contested, strategic, intellectual and political engagements with institutions, internationalism and democracy. www.agendapub.com/page/detail/...

Gelir 3 ayda 134,2 milyar lira eridi

Gelir 3 ayda 134,2 milyar lira eridi

Enflasyonun işçi ücretleri, memur maaşları ve emekli aylıklarında yarattığı toplam kayıp devasa boyutlara ulaştı
www.birgun.net/haber/gelir-...

“Şey olsun diye söylemiyorum.” Ne acaba? O şey her neyse, asıl kastedilenden daha mı iyi bir şey acaba?

Ödipal memleketim benim.

Sevgili memleketim, Katatonia dinlerken bile aklıma sen geliyorsun. Ne ettin bize.

Marc hocam, ayrıca 14 yaşında Opeth konserine beraber gittiğimiz dönemden akademik konular konuşma dönemine gelmemizden ayrıca memnun olduğumu belirteyim. :) Ankara’ya olur da yolun düşerse haberini beklerim, benim LSE’ye denk gelmem zor zira. :)

Ben de hiçbirini duymadım, o da benim ve baskın söylemin ayıbı demek ki. Bundan bahsediyorum işte, sandığın altına insek neler neler bulacağız kim bilir.

Soru: Aynı hedef için bir arada bulunan fakat davaları farklı olan, hatta farklılıkla birlikte davaları birbirlerinin kuyruğuna basan bir kalabalığı nasıl bir arada tutarsınız? Bu kabalık bölünmeden, çözülmeden, kavga etmeden nasıl ortak hedef için birliğini sürdürebilir?

Zira, postmodernizm bizi biraz yersiz yurtsuz, biraz da bağlantılıktan mahrum bıraktı gibi hissediyorum ister istemez. :)

Psikanalitik kuramlardan faydalanarak, aydınlanmayı eleştiren ama aydınlanmadan vazgeçmeyen düşünürlere ihtiyacımız olduğuna inanıyorum hocam, Fromm bu açıdan önem arz ediyor. Umarım kendisinin yazılarının ve eserlerinin daha çok konuşulduğunu görürüz. :)

Why is it that we always see Adorno, Horkheimer, Marcuse and Benjamin as pioneers of Frankfurt School Critical Theory but Fromm only mentioned in sidelines?

Aikido hamleleri paylaş. Kolundan yakalarlarsa nasıl kaçarsın diye. :)

Öcü olmadıklarına ikna edecekleri zaman için onların jargonundan da konuşmalılar diye düşünüyorum hocam. Sadece kendi jargonundan ve dilini üretirse karşı tarafa hitap edemeyebilir. Biraz da jargondan sızmak lazım içeri bence. :)

Öyleleri de var, az da değil tabi. Elimizden geleni yapacağız, ben inatla tartışıp konuşuyorum farklı kesimlerden insanlarla, etkisini de gördüm. Genele bakıp bunlar böyle diye kestirip atınca o önyargı konuşmalarımıza işliyor. İkna için onun jargonundan konuşacağız gerekirse. Olduğu kadar.

Vardır eminim birkaçı böyle olmayan. Onlara öcü olmadığımızı göstermeliyiz. Ancak böyle kazanırız diye düşünüyorum.

Trol olmayıp, bizim gibi düşünmeyenleri de takibe almalıyız bence.Samimi olarak karşı taraf ne düşünüyor diye bakalım. Onların da bize söyleyecekleri var. Eğer tek haklının ve nihai doğrunun sadece kendimizde olduğunu düşünürsek faşistleşmiş oluruz.

O da özgür, dayanışma içinde kolektif akıl yürütmelerle mümkündür.

Yabancılaşmayalım. Lider kültü ile mücadele, politik fetişizm ile mücadele, karşıt kült ve fetişizmler yaratarak değil, özgür düşünebilen, kendisinden başka kimseye ihtiyaç duymayan bireyler ve topluluklarla mümkün olur. Zehiri zehirle alt edemeyiz, önemli olan politik panzehirdir.

Halk olarak gücümüz var. Vergilerimiz ve satın alma tercihlerimiz ile siyasal hayatı da toplumsal hayatı da etkileyebiliriz. Bireysel olarak oturunca olduğumuz yere bunu unutuyoruz/unutturuluyoruz. Yalnız değiliz.