Nihan Kaya's Avatar

Nihan Kaya

@nihankaya.bsky.social

Author of some books Psychoanalysis, Winnicott, Theory of Creativity, Object-relations PhD student in Psychoanalytic Studies, UCL, London Autistic Person Untreatable depression Cannot watch/read news https://www.instagram.com/nihanka7

780 Followers  |  17 Following  |  528 Posts  |  Joined: 11.02.2025  |  1.7028

Latest posts by nihankaya.bsky.social on Bluesky

Birçok yetişkin, çocuk "Yapma" dendiği için inadına yapıyor zanneder. (Bu bir örnek tabii. Neyse ki bu olumsuz ek konusu bugün artık biliniyor. Ama bu örnek üzerinden, bize görünmez gelen birçok ânın nasıl bir birikime yol açabileceğini tahmin edebiliriz)
Bugün beyin sisi yaşıyorum. Sonra yazacağım.

08.10.2025 12:49 — 👍 2    🔁 0    💬 0    📌 0

Çocukla iletişim kurduğumuzu sanırken çocuğun kendisini çaresiz hissettiği, ama bizim hiç fark etmediğimiz bütün o anlar da birikmiştir o taşmalarda. Olumsuz eki algılayamadıkları için "Yapma" denilen çocuğun "Yap" dendiğini düşündüğü şeyi yapması, tepki görmesi, gördüğü tepkiyi anlayamaması mesela.

08.10.2025 12:46 — 👍 2    🔁 0    💬 1    📌 0

Hepsi muhteşemler. Gerçekten muhteşemler, çok inanarak söylüyorum.

08.10.2025 12:41 — 👍 1    🔁 0    💬 0    📌 0

Bu şekilde yetişkin perspektifinden baktığımızda çocuğun neden duygusal taşma yaşadığını anlayamayız, çocuğun taşma yaşadığı konular bize çok ufak, saçma görünür. Üstelik çocuğun bedensel çaresizliğine bir de ifade çaresizliği eklenmiş haldedir sürekli. Konuşabilmesi, bu çaresizliği değiştirmez.

08.10.2025 12:41 — 👍 1    🔁 0    💬 1    📌 0

alaya alırız maalesef bu durumu. Halbuki mesele aslında pilavın patatese değmesi değildir. "Hiçbir sorumluluğu yok. Ekmek elden su gölden. Ben her gün deli gibi emek veriyorum, onun her şeyini ben yapıyorum, o ise ufacık şeylerden sinir krizine giriyor." diye düşünürüz.

08.10.2025 12:36 — 👍 2    🔁 0    💬 1    📌 0

yapabildiği her şey çok kısıtlı bir varlığın her gün bu kadar yoğun bir çaba harcarken sonra "taşma", patlama yaşamasının ne kadar doğal olduğunu daha rahat görebiliriz böylelikle belki. "3 yaşındaki çocuğum tabağındaki pilav patates yemeğine değdi diye 1 saattir ağlıyor" deriz, bazen de +

08.10.2025 12:35 — 👍 2    🔁 0    💬 1    📌 0

Emekleme öncesinde de çok büyük bir çaba var. Her gün, sürekli çaba var. Hiç kolay değil aslında.

08.10.2025 12:32 — 👍 1    🔁 0    💬 1    📌 0

İngilizcede "meltdown" dediğimiz şeyi yeniden düşünelim şimdi. ("Kriz", "taşma" gibi isimler verebiliriz belki.) Çocuğun nörolojik durumunun, kendi kendini regüle edebilme becerisinin henüz bizimkinden çok başka bir yerde olduğunu bir yana koysaydık bile -ki koyamayız- çok yoğun hisseden, ama

08.10.2025 12:32 — 👍 1    🔁 0    💬 1    📌 0

O beceriyi edinene kadar hakikaten de çok ciddi emek vermek gerekmektedir. İşte o süreçte o çaresizlik hissi o kadar ağırdır ki, artık devam edemeyeceğini hisseder birçok kişi.
Bu yüzden, çocuğun durumunu yeniden düşünmenizi isterim. O, her gün bunu yaşamaktadır. Her gün. Her konuda.

08.10.2025 12:27 — 👍 2    🔁 0    💬 2    📌 0

Birçok yetişkin bir beceri edinmeye çalışırken pes eder. Gitar çalmaya heves eder yetişkin mesela; ne kadar zor olduğunu, yani ne kadar çok çaba gerektirdiğini görünce "Benim yeteneğim yokmuş" deyip vazgeçer bir süre sonra. Halbuki mesele, yeteneğinin olmaması değildir. Bu çaresizlik hissidir.

08.10.2025 12:24 — 👍 2    🔁 0    💬 1    📌 0

Hani bir beceriyi edinmeden önceki o çaresiz halinizi hatırlamıştınız ya. Şimdi bunun tek konuda değil, elinizden ayağınızdan tutun her konuda, sizi çevreleyen her şeyde olduğunu düşünün. Üstelik etrafınızdaki herkesin -tüm dünyanın- hiç zorlanmadan bunların her birini yapabildiğini.

08.10.2025 12:21 — 👍 2    🔁 0    💬 1    📌 0

İşte çocuk sürekli bu haldedir. Elleriyle bir nesneyi kavrayabilmek için bile sayısız kez pratik yapar. Yine de el becerisinin bizimkine benzer bir hale gelebilmesi çok uzun zaman alacaktır. Her gün hiç durmadan, yorulmadan çalışır. Yeniden, yeniden dener. Uzun zaman boyu hep başarısızlığa uğrar.

08.10.2025 12:19 — 👍 1    🔁 0    💬 1    📌 0

Herhangi bir beceriyi edinmeye başladığınızda nasıl hissettiğinizi hatırlayın. Yabancı bir dili öğrenmeye başladığınızda mesela. Bir müzik aleti çalmayı. Ya da motor beceri gerektiren bir spor dalını. Başlarda her şey ne kadar zordur. Tekrar tekrar pratik etmeniz gerekir aynı şeyleri.

08.10.2025 12:14 — 👍 2    🔁 0    💬 1    📌 0

Çocuklarla ilgili önemli bir şeyi anlatmak istiyorum. Daha önce hiç anlatmadığım bir şey. Ama çocukların/bebeklerin dünyasını anlayabilmemiz için aklımızda tutmamız gereken bir konu. Sonuna kadar okuyabilirseniz çok sevinirim. Dünkü zincirle birlikte düşünebilirsiniz sonra yazdıklarımı.

08.10.2025 12:13 — 👍 5    🔁 0    💬 1    📌 0

Size bir şehir efsanesi söyleyeyim: "Çocuk ona fazla hassas yaklaşıldığı için hassas oldu." Hayır, hiç ilgisi yok. Ama o hassasiyetin o çocuk için bir güç ya da sorun olmasını sizin o hassasiyete yaklaşımınız belirleyecek.

07.10.2025 13:46 — 👍 2    🔁 0    💬 1    📌 0

"Hayli duyarlı kişi" özelliği. 😊
2 yıl oldu fark edeli yumuşak fırçayı.

07.10.2025 13:42 — 👍 0    🔁 0    💬 1    📌 0

Kulağı hassas biri sizin hiç fark etmediğiniz birçok tonu, notayı ayırt edecektir. Bu ayrıma tepki verdiğinde bu tepkiyle bir şekilde alay ettiğinizi, onun bu yeteneğini dışladığınızı düşünün. Bu yeteneğin sağlıklı şekilde gelişmesini engellemiş oluruz bu konuda. İşte bu da aynı.

07.10.2025 13:41 — 👍 2    🔁 0    💬 1    📌 0

bu çocuk "şımarık" olmalı (böyle düşünülüyor). Unutmayalım: Bir çocuğun/kişinin hassasiyeti onun o konuda daha duyarlı ve yetenekli olmasından gelir. Yani aslında bu bir güç/yetenek. Bu şekilde eleştirdiğimizde, alay ettiğimizde çocuğun/kişinin kendisiyle (kendi gücüyle) bağını zedeliyoruz.

07.10.2025 13:34 — 👍 3    🔁 0    💬 1    📌 0

Hep gördüğüm bir şey: Bir grup çocuk var ve aralarında (sözgelimi duyusal) hassasiyeti olan çocukla -o bir konuda zorlandığında- "Ah prenses" diye konuşuluyor, örtük eleştiri şakaya dökülerek. Ne de olsa gruptaki diğer çocuklar o eylemde zorlanmıyor, o çocuğu ise durduran bir şey var; o zaman

07.10.2025 13:31 — 👍 3    🔁 0    💬 1    📌 0

Herhangi bir konuda ne kadar zorlandığımızı, neyin bize ne kadar ağır/sert geldiğini biz biliyoruz; doktor/ebeveyn/uzman değil. Gelişimin kaidesi, az zorlanmak, fazla zorlanmamak. İşte o az'ın, fazla'nın ayarı kişinin kendisinde, başkasında değil. Bir başkası o ayarı bizim yerimize yapamaz.

07.10.2025 13:26 — 👍 3    🔁 0    💬 1    📌 0

çocuğun hislerini elimizden geldiğince anlamaya çalışmak ve bu hislerde yanında olmak -bu hisleri geçirmek vs değil-. Kimi çocuklar (birçok konuda ya da bazı konularda) daha hassastır. Bu durumlarda onları zorlamak sanıldığı gibi daha güçlü yapmaz, sertleştirmez. Tersine, kanatlarını kırar.

07.10.2025 13:24 — 👍 3    🔁 0    💬 1    📌 0

kullanılmayacak yer orası aslında.-
Bir çocuğunuza fazla ağır/sert/zor gelen, bir diğerine gelmeyebilir. Bu son derece normal. İki çocuğa aynı biçimde davranmak bu yüzden eşitlik değil. Hep söylediğim gibi, bizim ebeveyn olarak ya da çocuklara yaklaşımda tek bir görevimiz var; o da çocuğu tanımak,

07.10.2025 13:22 — 👍 3    🔁 0    💬 1    📌 0

bana neden bu kadar sert geldiğini, yıllar boyu dişlerimi fırçalarken neden bu kadar zorlandığımı anladım. "Çok yumuşak" fırça bulduğumda daha da rahat ettim.
Hani "Her şeyin ortası." diye bir söz var ya. Kime göre, neye göre? Özellikle de çocuklara yaklaşımda kullanıyoruz bu sözü -ki en

07.10.2025 13:18 — 👍 3    🔁 0    💬 1    📌 0

doğduğum eve "orta sertlikte" fırçalar alınır ve annemle babam "Sert fazla sert, yumuşak da fazla yumuşak oluyor. En iyisi orta sertlik." derlerdi hep; tanıdığım herkes de böyle düşündüğü için bu görüşü sorgulamadan kabul ederdim. İlk kez "yumuşak" fırça kullandığımda orta sertlikteki fırçaların

07.10.2025 13:16 — 👍 3    🔁 0    💬 1    📌 0

Bir örnek vereceğim. Ömrüm boyunca çeşitli diş fırçaları kullandım ve bir türlü rahat edemedim. 44 yaşında "yumuşak" kategorisinde satılan bir fırçayı deneyene kadar. O zamana dek (otomatik vs) her tür fırçayı bir bir alıp deniyor ama orta sertlikteki fırçaları seçiyordum hep. Çünkü

07.10.2025 13:13 — 👍 3    🔁 0    💬 2    📌 0

🥰💕

07.10.2025 12:20 — 👍 0    🔁 0    💬 0    📌 0

Biz çocukken/gençken "Tırnak içindeki cümleye en sonda noktalama işareti gerekmez. Opsiyoneldir." diye öğretmişlerdi. İngiltere'de de böyle (hatta olmaması tercih). Ama tırnak içindeki cümle sonuna nokta/virgül koymazsak bazı okurlar "Hatalardan dolayı kitabı okuyamıyoruz." diye şikayet edebiliyor.

04.10.2025 12:36 — 👍 1    🔁 0    💬 0    📌 0

Türkçe öğretmenlerinin durumunu düşünemiyorum Fatma Hanım. Çocukluğumdan beri imla kılavuzu okurum; her biri ayrı bir yazımı kabul ediyor aynı sözcük için. Yeni eklenen kurallar İngiltere ile de çelişiyor çoğu zaman; bazen çok bocalıyorum ikisi arasında, her ikisinde de yoğun yazan biri olarak.

04.10.2025 12:33 — 👍 1    🔁 0    💬 1    📌 0

Ben çocukken ve gençken o “Ingilizce’ye” idi.

04.10.2025 11:34 — 👍 1    🔁 0    💬 0    📌 0

“Dinozor” yazmıştım, İngilizceye uyumlu şekilde. Sonra “TDK Türkçe sese uyumlu bulduğu için ‘dinazor’u kabul ediyor” uyarısı geldi; değiştirdim. Şimdi baktım, “dinozor”. Bu kadar değişikliğe ben yetişemiyorum. “İngilizceye” kullanımı dahil.

04.10.2025 01:28 — 👍 3    🔁 0    💬 2    📌 0

@nihankaya is following 17 prominent accounts